"Beşer, zâhirî esbaba bakar; bazen yanlış eder, zulmeder. Fakat kader, başka noktalara bakar, adalet eder." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Aynı olay üstünde beşer zulmederken kader adalet edebilir.
Mesela, bir adam geçmişte bir cinayet işler ve bunu saklar, ceza almaktan da kurtulur. İnsanlar onun katil olduğunu bilmez. Bir zaman sonra bu adam hiç karışmadığı ve tamamen suçsuz olduğu bir olay yüzünden hapse atılır. Halbuki adamın bu olay ile hiçbir ilgi ve irtibatı yoktur.
İşte kader, bu adamın geçmişte işlediği cinayetine ceza olarak bu olayda onu mahkum eder, bu adalet olur. Aynı olayda ona iftira atıp hapse girmesini temin edenler ise, ona zulmetmiş ve iftira etmiş olurlar. Yani kader onu eski ve gizli kusurundan dolayı mahkum ederken, insanlar ise haksız ve iftira ile onu içeri atıyorlar.
Öyle ise bu adamın hapse düşmesinde kader adil iken beşer ise zalimdir. Hayatımızda başımıza gelen musibet ve sıkıntılara bu nazarla bakabiliriz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Beşer zulmeder kader adalet eder." Biri günahkar birine zulmedip de "Kaderin adaleti yerine gelsin diye, Allah'ın vereceği cezayı tatbik ettim." demeye hakkı var mı?
Hiç kimse hiç kimseyi bireysel olarak cezalandıramaz, insanların böyle bir yetkisi de haddi de yoktur. Yargılama hukuk ve mahkeme tarafından, infaz ve cezalandırma ise devlet tarafından gerçekleştirilir. İnsanların birbirlerini yargılama ve cezalandırma gibi bir yetkisi de vazifesi de yoktur.
Bu sebeple biri günahkar birine zulmedip de "Kaderin adaleti yerine gelsin diye, Allah'ın vereceği cezayı tatbik ettim." deme hakkına sahip değildir. Bu tarz bir yaklaşım hem insani hem de hukuki açıdan doğru olmaz.
Kişi günahının bedelini, hesabını sadece ve sadece Allah’a verir, insanlar "Bu günahkardır, ne yapsak yeridir." derse, o zaman kendi de günahkar olur, hatta zalim olur, başkasının da kendisine zulmetme hakkı doğar; bu zincirleme bir şekilde sürüp gider ve en sonunda bütün insanlar birbirinin düşmanı ve katili olur. Böylece anarşi ve kargaşa çıkar...
Allah o adami baska sucuna binaen mahkum ettigi için hakim ona haksızlık (cebriye mi oluyor bu dusunce) yapti gibisinden birseyler akla getiriyor
Allah mutlak adalet sahibi olduğu için kimseye zorla bir günah ya da zulüm işletmez. Allah’ın ilmi ve hikmeti ezeli olduğu için olayları bir araya getirir onu onunla onu da başka bir şeyle imtihan edebilir. Yani bir olayda olayın bütün taraflarını imtihana tabi tutabilir ve bu Onun için zor bir şey değildir.
Mesela benim gizli bir kusurum vardı ama işlemediğim bir konu üzerinden bana iftira attılar ve bu iftira yüzünden mahkemeye çıktım iftira atanlar hakime rüşvet vererek suçu benim üstüme attılar ve beni mahkum ettiler. Şimdi burada üç taraf var birisi ben diğeri müfteri bir diğeri de hakim. Ben gizli ve başka bir kusurum yüzünden bu iftiraya uğradım ve kader adalet etti, iftira atan bana olan düşmanlığı yüzünden iftira attı, hakim de paraya olan zaafından dolayı rüşvet alarak beni mahkum etti.
Burada kaderin bir zulmü bir haksızlığı olabilir mi? Elbette olamaz üç suç da insanların kendi hür iradesi ile gerçekleşti. Burada kader olayları mükemmel ve düzenli bir şekilde organize etti o kadar. Suç tamamen insanlara aittir kimseye zerre miktar bir baskı ve haksızlık yapılmadı...
Bu olayı günahlarda da düşünebilirmiyiz, ben bir günah işliyorum zahire bakarak suç benim ve günah bana yazılıyor ama kader o günahta benim tevbe etmeme bakıp bana rahmet ediyor, bana adalet ediyor gibi çünkü Allah benim nefsime uyup günah işliyeceğimide biliyor ve benim Affımı o günahtan sonra tevbe etmem ile takdir ediyor gibi.... bişr-i hâfi hazretleri gibi biraz zorlama oldu ama anlatabildim sanırım.