"Beşerin saadet-i hayatiyesi, iktisat ve saye gayrette olduğunu ve onunla beşerin havas, avam tabakası birbiriyle barışabilir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"İktisat, kanaat yerine israf ve sefahet ve sa’y ve hizmet yerine tembellik ve istirahat meyli galebe çaldığından, biçare beşeri hem gayet fakir, hem gayet tembel eyledi. Semavî Kur’ân’ın kanun-u esasîsi, لَيْسَ لِـْلإِنْسَانِ إِلاَّ مَا سَعٰى * كُلُوا وَاشْرَبُوا وَلاَ تُسْرِفُوا ferman-ı esasîsiyle, 'beşerin saadet-i hayatiyesi, iktisat ve sa’ye gayrette olduğunu ve onunla beşerin havas, avam tabakası birbiriyle barışabilir.' diye Risale-i Nur bu esası..." (Emirdağ Lahikası-II, 74. Mektup)
İnsanlık, dünyada huzurlu ve bereketli bir hayat yaşamak istiyorsa, iki şeye dikkat etmelidir:
Birincisi iktisattır; yani aşırı ve gereksiz harcamalardan ve israflardan kaçınmaktır. İnsanın ihtiyaçları çoğaldıkça, gelirinin de ona göre artması gerekiyor. Bu da insan için fazladan bir yüktür. Malum yük artarsa insan altında ezilir ve huzuru kaçar, uçar. Yükü hafif olan adam mutludur. Bu ferd için geçerli olduğu gibi, toplumlar için de geçerlidir.
İktisad ve kanaat; huzur ve saadetin, israf ise, sefaletin anasıdır. Ferdî ve içtimaî hayatın en büyük düşmanı sefahet ve israftır. Zamanını, servetini ve azalarını israf edenler, sefalete düşer, maddî ve manevî saadeti kaybederler.
“Evet, hangi müsrif ile görüşsen şekvalar işiteceksin. Ne kadar zengin olsa da, yine dili şekva edecektir. En fakir, fakat kanaatkâr bir adamla görüşsen; şükür işiteceksin.” (Lem’alar, 19. Lem’a)
Çoğu kimseler kazancına göre harcama yapmamakta ve bunun neticesi olarak da büyük bir sıkıntıya düşmektedirler. Desinler belası, moda safsatası ve başkalarını taklit yüzünden âdeta tüketim çılgınlığı yaşanmaktadır. “Yiyin, için; fakat israf etmeyin.” (A’raf Suresi, 7/31) ayeti israftan kaçınmamızı emretmektedir.
İkincici; gayret, istihsal ve çalışma olarak bilinen üç cevher vardır ki, bunlar zenginliğin ve kuvvetin kaynağıdır. Ayetin ifadesi ile “Bilinsin ki insana ancak çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm, 53/39). Bir insan ya da cemiyet çalışıp üretmiyorsa, aksine kumar, faiz, rüşvet, hırsızlık gibi haram yollara tevessül ediyorsa, ferdî ve içtimaî bünye mes’ud ve zengin olamaz, ancak düşmanlar devşirir. Zengin ile fakir çatışmasının temelinde bu zulüm ve keşmekeşlik vardır.
Herkes veya ekseriyet çalışıp üretse ve ürettiği kadar tüketmiş olsa idi, o zaman bu çatışmalar -sebepler noktasında- meydana gelmezdi.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü