"Birden Rahman ismi Rezzak burcunda şems-i tâban gibi tulu’ etti..." ifadelerindeki "Şu isim şu ismin burcunda" ne demektir?
Değerli Kardeşimiz;
Allah’ın her bir isminin kâinatta tecelli dairesi vardır. Bu dairede bir isim hâkimdir ve galiptir, diğer isimler ise bu ismin zımnında ve gölgesinde tecelli ederler.
Mesela; sema bir dairedir ve çok geniş bir âlemdir. Bu dairede hâkim olan Allah’ın azametini ifade eden hâkim isim, Allah’ın Celal ismidir. Dev galaksilerin sapan taşı gibi çevrilmesi ve zerrece mihverinden çıkmaması; Allah’ın sonsuz azamet ve kibriyasını muhtevî olan Celal ismini kör olana bile gösterir. Bu sema dairesinde diğer isimler Celal isminin gölgesinde tecelli ederler. Sâbit yıldızlar âleminde, evvela nazara çarpan Kayyum ve Müzeyyin isimleridir; Alîm ve Hakîm isimleri gibi çok esmâ da tecelli etmekle birlikte bunlar bu iki ismin zımnında kalırlar.
Yine bir çiçekteki ince san’atlar, güzel kokular ve latif süsler; Allah’ın Latif ve Müzeyyin gibi Cemalî isimlerinin tecellisini gösterir, yani onda cemalî isimler galiptir; diğer isimler onun gölgesindedir. Bunun gibi kâinatta ve mevcudatta her ismin kendisini izhar edip gösterdiği daireler vardır.
Fırtınalı bir denizde öncelikle Celîl, Azîz, Cebbâr isimleri nazara çarpar. Diğer isimler bunların gölgesinde kalırlar.
Levh-i mahfuzda Hafîz ismi hâkimdir. Diğer isimler ona tâbidirler.
Rahman, yani şefkat mânası, Kerim isminin tecelli dairesinde çok bedihî olarak kendisini ilan ediyor. Ama bu dairede Kerim ismi, yani ikram ve ihsan mânası galip, diğer isimler ise ona tâbidir.
Allah’ın isimlerinin birbirlerinin üstünde görünüp, birbirlerinin burcunda tulû etmesi, her bir ismin o fiilde esas ve galip olmasındandır. Yani fiilin vuku bulması bütün isimlerin o fiilde tecelli etmesi ile mümkündür. Lakin fiilin mahiyetine göre bir isim o fiilde galip, diğer isimler ise ona tâbidir. Bu sebeple bir fiilde bütün isimler zımnî olarak tecelli ederler. Bu da isimlerin birbirlerinin dairesinde görünmelerini ve tulû etmelerini ifade ediyor.
Kâinatta her şeyin terbiye ve idaresine rububiyet denir. Terbiye ve idarede en göze çarpan husus ise şefkattir. Yani Allah her şeyi şefkat ile terbiye ediyor. Rahman isminin en bariz ispatı ise rızıktır.
"Rahman; “Dünya hayatında, mü’min-kâfir, günahkâr- müttaki, asi-muti’ tefrik etmeden mahlûkatın hepsine merhametle muamele eden.”
“Ezelde bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve rahmet irade buyuran.”
“Rızıkları ve her türlü iyilikleri ihsan eden.
Allah’ın mü’min-kâfir tefrik ve temyiz etmeden, her mahlûkun rızkını mükemmel bir şekilde göndermesi ve beslemesi şefkatin en zahir ve bâhir mânasıdır. Üstad Hazretlerinin Rezzak mânasında demesindeki hikmet; rızıkta şefkatin çok parlak olarak tecelli ve tezahür etmesidir. Rahman ismi müşahhas olarak rızıkta görünüyor. Rızık âdeta tecessüm etmiş bir şefkattir. Yavrular dünyaya geldiklerinde rızıklarının da beraberinde gelmesi, denizin dibindeki küçük bir balığın en güzel şekilde beslenmesi, yüz binlerce canlının rızkının unutulmadan muntazaman ve tam vaktinde gönderilmesi; Rahman isminin Rezzak mânasında tecelli ve tezahürüdür.
Rahman ismi diğer bütün isimlerde göründüğü için diğer isimler Rahman isminin dairesi altındadır. Bu yüzden Rahman ile Rezzak arasında şiddetli bir münasebet vardır. Üstad Hazretleri “mânasında ve burcunda” derken, bu şiddetli münasebete işaret ediyor.
Netice olarak, kâinat, Allah’ın isimlerinin teşhir edildiği muhteşem bir salondur. Bu salon içinde nice küçük solonlar vardır ki, hepsi bir ismin tecelli etmesine hizmet ediyor. Bu teşhir salonları içinde bir isim öne çıkarken, diğer isimler onun riyasetinde ve gölgesinde tecelli ediyor. Bir yerde birçok ismin tezahür etmesi tulû ve burç mânalarına işaret eden bir levha hükmündedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü