"Biz ferec ve ferah ve sürur ve fütuhat isteriz; fakat kâfirlerin kılıcıyla değil! Kâfirlerin kılıçları başlarını yesin..." Biz kılıcı savaşta Allah rızası için kullanmaz mıyız?
Cevap
Değerli Kardeşimiz;
Buradaki "kılıç"tan murad savaştır, "maddi cihat" diye de tabir edebiliriz.
Üstad Hazretleri manevi cihadı, yani Kur’an nurlarıyla hizmet-i imaniyeyi daha öncelikli ve daha ehemmiyetli gördüğü için, tercihini bu yönde kullanıyor. Dâhilde cihad manevi olur, maddi olursa büyük zararlara kapı açar. Kanser olan kişinin, kanser hücrelerini öldürmek için silahı kendine doğrultması cinayettir. Fakat yılan gibi zararlı haşaratın hariçten hücumuna karşı silah kullanmak elzemdir.
Dolayısıyla zaruret hasıl olmadan harp belasına girmemek, hizmet-i imaniye açısından daha selametlidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yazar:
Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.775
Yorumlar
HER HALİMİZDE MÜRŞİD VE REHBERİMİZ OLAN KUR’ANIMIZIN; MAİDE suresi , Ehli Kitabın özellikle Yahudilerin içinde bulunduğu haleti ruhiyeyi açıklaması yönünden önem arz eder.Bu hale dikkat çeken ayetlerden bazıları aşağıdadır.Yine de bir bütün olarak okunması ve ona göre mütalea edilmesi daha yerinde olur. Görüldüğü gibi Ehli Kitabın niyetlerine,fesatlarına ve tuzaklarınA KARŞI MÜMİNLER şiddetle ikaz edilmektedir.Tarihte zaten şahittir.Kırım Harbinde 1853-1856 bizim safımızda yer alan İNGİLTERE ve FRANSA; Savaşta RUSYA nın yenilmesine ve Galip gelmemize rağmen ,Osmanlı Devletine bir sürü tavizler verdirmişler ve Ödenemez Borç ve Tazminatların altına sokmuşlardır.Sevgili Üstad da önce Balkan Savaşına tanık olmuş sonra Cihan Harbinde bulunmuş,yaşanan acıları yakından görmüş,müttefikimiz Almanya , Avusturya ve Bulgaristan ın hallerini değerlendirme fırsatını bulmuştur. Ayrıca Rusyada ki esaret hayatı ve Moskova Kuzeyindeki Kostroma Şehrinden Polonya,Almanya, Avusturya üzerinden İstanbul’a binlerce km.lik seyahati esnasında da Hristiyan Avrupasını ve insanlarını yakından tanıma imkanı da bulmuştur.Kur’anımızda anlatılanları bire bir yaşamıştır. Tecrübeleri Ehli Kitab tan bize bir fayda gelmeyeceği kanaatini on da iyice pekiştirdi diyebiliriz.Savaş ortamı İnsanlarda bir heyecan oluştursa bile Siyasilerin bu heyecanı kendi lehlerine kullandıklarını İttihat -Terakkide ve Cumhuriyetin bidayetinde bizzat şahit olmuştur.Geçici bir menfaat sağlansa da aslında çok zararlara yol açacağını bildiğinden şiddetle karşı çıkıyor.BU ifadeleri O’nun ; siyasilerin bu ortamları, muhaliflerini saf dışı bırakmak maksadıyla kullanacaklarını,ehli imanın saf-vatanperver insanlarını cephenin ön saflarında harcayacaklarını bilecek kadar siyasi ve askeri tecrübesi olduğunu da göstermesi açısından dikkate değerdir.Bir insan çok emek ve senelerde yetişirken , savaş ,maalesef bir dakikada imha ediyor.İşte Üstad bu gibi vaziyetleri bildiğinden iç ve dış kafirlerden gelecek faydayı red ediyor. Allah'a cc binlerce şükür ki O devirde Ahlaken ve İlmen temayüz etmiş bir zatı; Bu topraklarda İmanın ve İslamın Muhafazası için vazifelendirmiş ve Hıfz etmiş. El hak, O şahısta O vazifeyi icra konusunda ne kadar Layık biri olduğunu Cümle Aleme göstermiş ve ilan etmiş.Allah cc O ve O'nun arkadaş ve Talebelerinden Razı ,Mekanları Cenneti Ala komşuları da Nebiyi Muhtar asm.olsun. Amin
49: Ve şu emri indirdik: Aralarında, Allah’ın sana indirdiği ahkâm ile hükmet! Sakın onların keyiflerine uyma ve Allah’ın indirdiği hükümlerin bir kısmından seni caydırmalarından sakın.
51. Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları velî edinmeyin. Onlar ancak birbirlerinin velisidirler. Sizden kim onları velî edinirse o da onlardandır. Allah böylesi zalimleri doğru yola iletmez.
55. Sizin dostunuz ancak Allah’tır, O’nun Resulüdür ve Allah’a tam boyun eğerek namazlarını hakkıyla ifa eden, zekâtlarını veren müminlerdir.
57. Ey iman edenler! Ne dininizi alay ve eğlence konusu yapan sizden önce kendilerine kitap verilenleri, ne de diğer kâfirleri dost (ve üzerinize yönetici) edinmeyin.
59. De ki: "Ey Ehl-i kitap! Sizin bizden hoşlanmayışınızın tek sebebi galiba şudur: Biz Allah’a iman ettiğimiz gibi, hem kendimize indirilen kitaba, hem de daha önce indirilen ilâhî kitaplara iman etmekteyiz. Sizin ise ekseriniz yoldan çıkmış fâsıksınız."
64. Her ne zaman onlar savaş çıkarmak için bir yangın tutuşturdularsa Allah onu söndürdü. Sırf fesat çıkarmak için dünyanın her tarafında koşup dururlar. Allah müfsitleri sevmez.
66. Onlardan mûtedil bir zümre de vardır, ama onların çoğunun yaptıkları şeyler pek çirkin işlerdir.
80. Onlardan çoğunun kâfirleri velî edindiklerini görürsün. Bu iş -ki onu bizzat kendileri yapmış ve üzerlerine Allah’ın hışmını çekmi-şlerdir- ne kötü bir davranıştır! Onlar cehennem azabında devamlı kalacaklardır.
Selamet üzere olnuz.