"Bu dünya menzilinde görünen leziz şeyler, lezzet ve zevk için değildir. Çünkü, visallerinin lezzeti, firaklarının elemine mukabil gelmez." ifadesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Kezalik, bu dünya menzilinin ve içinde oturan insanların ahvâline dikkat edilirse anlaşılıyor ki, bu dünya ebedî kalmak için yaratılmış bir menzil değildir. Ancak Cenab-ı Hakkın ebedî ve sermedî olan Dârüsselâm menziline dâvetlisi olan mahlûkatın içtimaları için bir han ve bir bekleme salonudur. Bu dünya menzilinde görünen leziz şeyler, lezzet ve zevk için değildir. Çünkü, visallerinin lezzeti, firaklarının elemine mukabil gelmez." (1)
Visaller, kavuşmalar; firaklar ise ayrılıklar demektir.
Dünya nimetlerine kavuşma lezzeti, ayrılma azabına karşılık gelmez. Dünyadaki nimetler ahiretteki asıl nimetlerin numunesi ve gölgeleridir; doyumluk değil, tadımlıktır. Tadımlık olan nimetlere doyumluk gibi sarılmak ve bağlanmak, lezzet yerine azap ve acı verir. Zira dünyadaki nimetlerin üstüne fanilik ve geçicilik mührü vurulmuştur. Bu yüzden dünya nimetleri, âhirete bakan duygularımızı tatmin etmiyor, sadece iştah açıyor, tattırıyor, doyurmuyor.
"Hem anlarsın ki, şu dünyadaki tezyinat, yalnız telezzüz veya tenezzüh için değil. Çünkü bir zaman lezzet verse, firakıyla birçok zaman elem verir. Sana tattırır, iştihanı açar, fakat doyurmaz. Çünkü ya onun ömrü kısa, ya senin ömrün kısadır; doymaya kâfi değil. Demek kıymeti yüksek, müddeti kısa olan şu tezyinat ibret içindir, şükür içindir.." (10. Söz)
En güzel yemeğin tadı bile damakta bir iki dakika hissediliyor, sonra kaybolup gidiyor. En güzel nimetlerden olan gençlik nimeti yirmi otuz yıl sonra yaşlılığa dönüşüyor. Sıhhat hastalığa, huzur ve sükûnet, musibet ile meşakkate dönüşebiliyor. Yani dünyanın lezzet ve nimetleri daimî ve sürekli olmadığı gibi, insanın ömrü de daimî değildir.
(1) bk. Mesnevî-i Nuriye, Lâsiyyemalar.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü