"Bütün o pencerelerin menbaı ve madeni ve aslı olan Kur'ân'a gayet mücmel bir surette, gayet basit bir tarzda bakılsa dahi, yine gayet parlak, nurani bir pencere-i câmiadır." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Bütün geçmiş pencereler, Kur’an denizinden bazı katreler olduğunu düşün. Sonra Kur’an’da ne kadar âb-ı hayat hükmünde olan envar-ı tevhid var olduğunu kıyas edebilirsin. Fakat bütün o pencerelerin menbaı ve madeni ve aslı olan Kur’an’a gayet mücmel bir surette, gayet basit bir tarzda bakılsa dahi yine gayet parlak, nurani bir pencere-i câmiadır." (Sözler, Otuz Üçüncü Söz, Otuz Üçüncü Pencere.)
Bu otuz üç pencere Kur’an’ın haşmetli manası yanında her ne kadar zayıf ve sönük kalmış olsa da insana bakan yönüyle gayet parlak, gayet kati, gayet mukni delillerdir, denilmek isteniyor.
Yani bu pencereler Kur’an ile kıyaslandığında, o denizden bir damladır, lakin insanın tefekkürü ciheti ile kıyaslandığında ise parlak, nurani, hatta keramet derecesinde harika beyan ve delillerdir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar