Hayatın "Kâinatın mahiyetleri içinde Zat-ı Hayy-ı Kayyûmun vücub-u vücuduna ve vahdetine ve ehadiyetine şehadet eden burhanların en parlağı" olmasını izah eder misiniz?

Değerli Kardeşimiz;

Hayat, Allah’ın varlığına, birliğine ve kayyumiyetine işaret eden en parlak en büyük ve en muazzam bir delildir.

Çünkü hayat bütün kâinatın bir bütün hâlinde çalışmasından hasıl olan bir netice ve sonuçtur. Mesela, bir arının hayatının devam edebilmesi, bütün kâinatın bir fabrika gibi çalışması ile mümkündür. Güneş sistemi olmasa, arının hayatı da olmaz. Demek arı kiminse Güneş sistemi de onundur. Bulutlar, toprak, nebatat v.s olmasa arının hayatı yine olmuyor.

Hayat bu yönü ile kâinatta en parlak en muazzam bir tevhit delili oluyor. Kâinatı elinde tutamayan, arının hayatına da sahip olamıyor. Bu açıdan hayat, kâinat kadar geniş ve Güneş kadar parlak bir tevhit delilidir.

Bir hayatı yaratmak bütün kâinatı yaratmaya ve onu avucunun içinde tutmaya bağlı olduğu ayan beyan ortadadır. Öyleyse kayyumiyet sırrı ile bir arının kayyumuyeti, bütün kâinatın kayymumiyetine bakıyor. Yani bütün kâinatı ayakta kim tutuyor ve yaratıyor ise, bir hayatı da o ayakta tutup yaratıyor demektir.

Bütün bu işler ve hayatlar, Allah’ın ezeli ve ebedi olan varlığına ve birliğine işaret edip ispat ediyor. Hayat bu ciheti ile hem Allah’ın varlığına hem birliğine hem kayyum olduğuna hem de Hay ve diri olduğuna birer parlak delil oluyorlar.

İlave bilgi için tıklayınız:

- "Hayat, cilve-i tevhiddendir, müntehası da vahdet kesbediyor." cümlesini açıklar mısınız?

- "Her bir şey öyle bir pencere-i tevhiddir ki, bütün eşyayı bir Vâhid-i Ehade mal eder." cümlesini izah eder misiniz?

- "Her bir zîhayat kendisi dahi, birer sikke-i tevhid, birer hâtem-i vahdet, birer mühr-ü ehadiyet, birer turra-i samediyettirler." İzah edip sikke-i vahdet taşıyan mahlûklara misal verir misiniz?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü