Çekirdekteki, hücredeki ve kuvve-i hafızadaki bilgiler İmam-ı Mübinin tecellileri; kainat ve insan da Kitab-ı Mübinin tecellileridir, denilebilir mi?
Değerli Kardeşimiz;
Bir ağacın çekirdeği, kökleri, insandaki hafıza İmam-ı Mübin’den haber verir, onun birer timsalleridirler.
"Evet bir çekirdekte, hem bedihî olarak irade ve evamir-i tekviniyenin unvanı olan 'Kitab-ı Mübin'den haber veren ve işaret eden, hem nazarî olarak emir ve ilm-i İlahînin bir ünvanı olan 'İmâm-ı Mübin'den haber veren ve remzeden iki kader tecellisi var.” (26. Söz)
İnsanın nutfe halinde başlayan ilk yolculuğundan bütün ömrü boyunca başına gelecek bütün hâdiselere, kabir hayatından cennete kadar mazhar olacağı bütün işler ve haller İmam-ı Mübin’de yazılıdır. Bu yönüyle İmam-ı Mübin kader defteridir. Nutfenin alaka alması, alakanın mudğa olması ta son noktaya kadar hep Kitab-ı Mübin’de yazılmıştır ve bu safhalar o kudret defterindeki kanunlara göre icra edilir. Dünyaya geldikten sonra da hayatın her safhasında karşılaştığı yeni durumlar hem Kitab-ı Mübin’de yazılıdır ve ona göre meydana gelir.
Kitab-ı Mübin, kudret defteridir. Her şeyin zâhirine bakar. Bir yaz-boz tahtasıdır, yani değişkendir.
İmam-ı Mübin ise, ilim defteridir. Her şeyin aslına, esasına bakar. Sabittir, değişmeyen bir yazıdır.
Bir çekirdekten çıkan ağacın şekli, yaprakları, dalları, meyveleri Kitab-ı Mübin’den haber verir. Bütün bu zahirî hallerin ve tavırların mahiyeti bilinmeyen menbaı olan ilmî program, manevî bir plan kader de İmam-ı Mübin'dir.
İmam-ı Mübin’de o ağacın maddî keyfiyetlerinin manevî, ilmî planları olduğu gibi, manevî keyfiyetlerinin de planları, programları ilm-i ilahîde mevcuttur. Çünkü çekirdeklerden, tohumlardan, nutfelerden ve yumurtalardan çıkan mükemmel san’at hârikaları, maddî ve manevî faydaları, semereleri ve neticeleri her iki plandan ve kaderden haber verdiği gibi, bunların vücudundan evvel de Allah’ın ilminde var olduklarını ispat etmektedir.
İmam-ı Mübin, kaderin bir ismi ve unvanıdır, eşyanın yol haritasını çizer. Kitab-ı Mübin ise kaderde tayin ve tespit edilmiş mukadderatın bir plan dâhilinde vücut sahasına çıkmasıdır. Bu noktadan bakacak olursak, incir çekirdeği İmam-ı Mübin’e, bu çekirdekten çıkan incir ağacı ise Kitab-ı Mübin’e işaret eden bir levhadır. İnsan ve kâinat, kalıp ve cesetleri itibari ile Kitab-ı Mübin’in bir cüz’ü ve parçasıdır.
Kitab-ı Mübin bedihîdir; gözle görülür, duygularla hissedilir. İmam-ı Mübin ise ilmî ve manevî olduğu için, ancak muhakeme ve tefekkür ile anlaşılır.
Netice olarak İmam-ı Mübin, kaderin bir ismi ve unvanıdır, eşyanın yol haritasını çizer; Kitab-ı Mübin ise, kaderde tayin ve tespit edilmiş mukadderatın eşyada infaz edilmesi ve hayata geçirilmesidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü