"Kudret-i İlahiyenin kavanin-i icraatına tebeddül ve tegayyür eden bir defteri olabilen ve pek yanlış ve hata olarak Tabiat namı verilen bir mecmua-i kavanin-i âdât-ı İlahiye...." Tabiat kudret defteri, yani Kitab-ı Mübin mi?
Değerli Kardeşimiz;
Bir binanın ilk merhalesi, plan ve proje kısmıdır. Binanın bütün teferruat ve tafsilatı öncelik olarak bu plan ve programda tayin ve tespit edilir. Binanın görünen halinden ziyade, onun ilmî temeli esastır. İşte binanın bu kısım ve merhalesine İmam-ı Mübin diyoruz.
Kâinat aynı bu bina gibi önce Allah’ın ilm-i ezelisinde plan olarak takdir edildi, sonra da o kader planına göre bu kâinat ve içindeki mahlukat onun kudret ve iradesi ile vücuda çıkarıldı.
Kitab-ı Mübin ise, bu kâinat sarayının plan ve program kısmına, yani İmam-ı Mübin’e haricî bir vücut verilmesidir. Burada Allah’ın kudret sıfatı hükmeder, iş görür, mazi ve müstakbelden ziyade şimdiki hale bakar, âlem-i gaybdan çok âlemi şehadeti temsil eder. Binanın İmam-ı Mübin kısmını mühendis tayin eder, yani plan olarak çizer. Binanın hayata geçirilmesi işini ise işçi ve ustalar yapar. Burada mühendis Allah’ın ilim sıfatını, usta ise kudret sıfatını bizlere bildirir.
Netice olarak, İmam-ı Mübin kaderin bir ismi ve unvanıdır, eşyanın yol haritasını çizer. Bir ağacın çekirdeği ve kökleri İmam-ı Mübin’i temsil eder.
Kitab-ı Mübin ise, kaderde tayin ve tespit edilmiş mukadderatın eşyada infaz edilmesi ve hayata geçirilme ameliyesidir.
İmam-ı Mübin, işin neticesine ve gayesine bakar, hüküm orada ona göre verilir. Bu sebeple yani ilmî defter olması, her şeyin aslıyla alakadar olması ve hadisatın neticesine hükmetmesi açısından, değişmeyen, sabit ve ezelde takdir edilmiş bir ilim defteridir.
Kitab-ı Mübin ise, her şeyin zahirine, müşahede olunanına ve görünüşüne bakar. Hakikatine, mahiyetine ve neticesine bakmaz. Bir nevi Levh-i Mahv ve İsbat dediğimiz yaz-boz tahtası hükmündedir.
"Arının dimağını, mikrobun gözünü tanzim eden Zat, senin ef'al ve a'malini mühmel, başıboş, hesabsız, kitabsız bırakmayarak 'İmam-ı Mübin'de yazar. Ona göre muhaseben olacaktır."(1)
Kitab-ı Mübin; kudret defteridir. Tezahür ve tecellisi her şeyi içine almaz. Tezahürat, o esnadaki varlıkla veya mahiyetle paraleldir.
Kitab-ı Mübin, sebeplere bakan, hikmetle hareket eden ve işin aslıyla ve esasıyla alâkası olmayan ve neticesine hükmetmeyen bir defterdir. Kitab-ı Mübin değişkenlik arz eder, yazar ve bozar. Fakat son yazı mutlaka İmam-ı Mübin’i teyit ve ispat eder.
Tabiat dedikleri şeyi müşahhas olarak ele alırsak Kitab-ı Mübin, diğer türlü, yani plan ve kanun olarak değerlendirirsek İmam-ı Mübin olur. Çünkü tabiat harici varlığı olan bir şey değil, maddeci felsefenin kendi kafasında teşekkül ettirdiği bir vehimdir. Lakin bunda da kaderin ince planının tesiri bulunuyor. Yani maddeciler kaderin manevî vücudunu hissediyorlar ama göremiyorlar ve bu meçhul şeye de tabiat adını veriyorlar.
Zaten İmam-ı Mübin ile Kitab-ı Mübin ayniyete yakın bir misliyet içindedir. Bazı müfessirlerin ikisine aynı demesi de buradan ileri geliyor. Risale-i Nur'da bu husus şu şekilde ifade ediliyor:
"Kur'ân-ı Hakîmde İmam-ı Mübin ve Kitab-ı Mübin mükerrer yerlerde zikredilmiştir. Ehl-i tefsir 'İkisi birdir.'; bir kısmı 'Ayrı ayrıdır.' demişler. Hakikatlerine dair beyanatları muhteliftir. Hülâsa, 'İlm-i İlâhînin ünvanlarıdır.' demişler."(2)
Dipnotlar:
1) bk. Mesnevi-i Nuriye, Zerre.
2) bk. Mektubat, Onuncu Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü