Cenab-ı Hak esma-i ilahiyesinin nakışlarını göstermek ve o esmanın cilvelerini ifade etmek için mahdut bir zeminde hadsiz nukuş göstermek ve küçük bir sahifede nihayetsiz maanileri ifade etmek hakikati ile ilgili mesleki bir iki misal verebilir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Nihayetsiz tecelliyât-ı esma-i İlâhiyenin nakışlarını göstermekle, o esmanın cilvelerini ifade için, mahdut bir zeminde, hadsiz nukuş göstermek, küçük bir sayfada nihayetsiz maânîleri ifade edecek olan hadsiz âyatları yazmak için, Nakkaş-ı Ezelî, zerrâtı kemâl-i hikmetle tahrik edip, kemâl-i intizamla tavzif etmiştir." (Sözler, Otuzuncu Söz, İkinci Maksat.)
Burada açık bir şekilde, zerrelerin hareketinin Allah’ın isim ve sıfatlarının manasını göstermek ve izhar etmek için olduğu ifade ediliyor.
Her bir zerre her bir hareketinde Allah’ın isim ve sıfatlarını izhar ve ilan ediyor. Mesela, bir zerre, elma çekirdeğinde vazife yaparken Allah’ın Hafîz ismine ve Fettah ismine ayinedarlık yapıyor, insanın midesine girince de Rezzâk ismini ilan etmiş oluyor. Aynı şekilde o ağacın bir çiçeğinde vazife yaparken de Allah’ın Müzeyyin ve Mücemmil isimlerini ilan ediyorlar.
Küçük bir bağ veya bahçede, meyve ve sebzelere analık yapan toprakta istihdam edilen zerreleri göz önüne alalım. Küçük bir bahçe veya tarla sayfasında orada yetişen farklı sebze ve meyvelerin her an ilim ve hikmetle değişen ve yenilenen halleri Allah’ın Mün’im, Kerîm, Muhsin, Rezzâk, Musavvir, Müzeyyin, Alîm ve Hakîm gibi birçok esmâsını sayısız diller ile ilan ediyorlar. Böylece, zerreler nihayetsiz manaları ifade eden sayısız ayetlerin yazılmasına, yani Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisine ayna oluyorlar.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü