"Mustafa Kemal'e karşı Nur'un tokadı ... Onun fenalığını göstermek, ordunun kıymetini muhafaza etmek içindir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
“İkinci Esas: Neşriyatı gizlemesi. Gizli düşmanlar yanlış mana verdirmesin. Yoksa siyasete ve dünya asayişine temas cihetiyle değildir. Hem eski harf ile teksir makinesini bir bahane bulmasınlar. Mustafa Kemal'e karşı Nur'un tokadı ise(Hâşiye) altı mahkeme ve Ankara makamatı bilmiş, ilişmemişler ve bize beraet verdiler ve Beşinci Şuâ ile beraber bütün kitaplarımızı iade ettiler. Hem onun fenalığını göstermek, ordunun kıymetini muhafaza etmek içindir. Bir şahsı sevmemesi, orduyu muhabbetkârane sena içindir.”
HAŞİYE : İddianamede yanlış bir mânâ verip, Nurun kerametlerinden tokat tarzındaki bir kısmını, medar-ı ittiham saymış. Güya Nurlara hücum zamanında gelen zelzele gibi belalar Nurun tokatlarıdır. Hâşa sümme hâşâ! Biz öyle dememişiz ve yazmamışız. Belki mükerrer yerlerde hüccetleriyle demişiz ki: Nurlar makbul sadaka gibi belâların def’ine vesiledir. Ne vakit Nurlara hücum edilse, Nurlar gizlenir; musibetler fırsat bulup başımıza geliyorlar. Evet, Nurun binler şakirtlerinin tasdik ve müşahedeleriyle, yüzler vukuat ve hâdisat ile, tesadüf ihtimali olmayan o hâdisatın tevafukları ve Kur’ân’ın müteaddit işârat ve tevafukatıyla, hattâ mahkemelerde kısmen gösterildiği cihetle kat’î kanaatimiz var ki, o tevafukat Risale-i Nur’un makbuliyetine bir ikram-ı İlâhîdir ve Kur’ân hesabına Nurlara bir nevi kerametlerdir. (Şualar, On Dördüncü Şua)
Burada fenalığından bahsedilen kişi Mustafa Kemal’dir. Burada eleştirilen nokta ise "Milli Mücadele'de elde edilen başarı ve faziletlerin bir şahsa (Mustafa Kemale) verilip kusur ve noksanlıkları orduya taksim edilmesidir." ki bu bakış açısı her açıdan tam bir zulümdür.
Durum bilakis olmak gerekiyor. Yani başarı ve fazilet milletin ve ordunun, kusur ve noksanlıklar ise baştaki siyasilerin ve komutanlarındır. Ama cerbeze ile başarı ve fazilet birisine veriliyor ve o kişi olduğundan daha büyük birisi hâline dönüştürülmek isteniyor.
"Mustafa Kemal'e karşı Nur'un tokadı" ifadesi, Üstad Hazretleri ve Risale-i Nur Külliyatı'nın, Mustafa Kemal'in dönemindeki uygulamalarına ve ideolojisine yönelik manevi, fikri ve entelektüel bir muhalefeti sembolize eder. Bu ifade, fiziksel bir şiddeti veya siyasi bir darbeyi değil, fikirlerin ve inançların bir meydan okumasını anlatır.
Bu tokadın en somut örneği de Beşinci Şua’dır. Bu risale malum şahsın gerçek yüzünü ve niyetini çok veciz ve güzel bir şekilde izah ederek çokları uyandırmıştır.
Mustafa Kemal'in kurduğu sistem içinde, Nur Risaleleri'nin hukuken aklanması, bir nevi "tokat" olarak yorumlanabilir; çünkü sistemin kendi kuralları içinde bile Risale-i Nur'un yasaklanamayacağı gösterilmiştir.
Özetle, "Mustafa Kemal'e karşı Nur'un tokadı", Risale-i Nur'un manevi gücü, fikri etkisi ve yasal süreçlerdeki direnciyle ortaya koyduğu bir meydan okumayı ifade eder. Tokat, dönemin siyasi ve ideolojik baskılarına karşı inanç ve hakikat temelli bir duruş sergileme biçimidir.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü