"Kur’ân-ı Hakîmin hikmeti nokta-i nazarında tahavvülât-ı zerrâtın pek çok gayeleri, hikmetleri ve vazifeleri vardır." Buradaki üç hikmeti özetler misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Birincisi: Cenâb-ı Vâcibü'l-Vücudun tecelliyât-ı icadiyesini tecdid ve tazelendirmek için, her bir tek ruhu model gibi ederek, her sene mucizât-ı kudretinden taze birer ceset giydirmek ve her bir tek kitaptan ayrı ayrı bin muhtelif kitabı, hikmetiyle istinsah etmek ve bir tek hakikati başka başka surette göstermek ve kâinatların ve âlemlerin ve mevcudatların taife taife arkasından gelmelerine yer vermek ve zemin hazırlamak için, Fâtır-ı Zülcelâl, kudretiyle zerrâtı tahrik ve tavzif etmiştir." (Sözler, Otuzuncu Söz, İkinci Maksat.)
Zerrelerin sabit kalmayıp sürekli hareket etmesinin en ehemmiyetli sebeplerinden birisi, kâinatta tecelli eden isim ve sıfatların hakikatlerini tazelendirmek ve nazarların dikkatini çekmek içindir. Zira sabit olan bir şeyde hakikat parlak olarak görünmez, görünse bile bir müddet sonra ülfet ve ünsiyet ile gizlenir. Bu yüzden Allah, her şeyin temel taşı ve esası olan zerreleri sürekli hareket ile tazelendiriyor.
"İkincisi: Mâlikü'l-Mülki Zülcelâl, şu dünyayı, bahusus rû-yi zemin tarlasını bir mülk suretinde yaratmıştır. Yani, neşvünemâya, taze taze mahsulât vermeye kabil bir surette müheyyâ etmiştir, ta ki, nihayetsiz mucizât-ı kudretini orada ekip biçsin. İşte, şu zemin yüzündeki tarlasında zerrâtı hikmetle tahrik ederek intizam dairesinde tavzif edip, her asırda, her fasılda, her ayda, belki her günde, belki her saatte mucizât-ı kudretinden yeni yeni birer kâinat gösterir, yeryüzü avlusuna başka başka mahsulat verdirir. Nihayetsiz hazine-i rahmetinin hedâyâsını, nihayetsiz kudretinin mucizâtının nümunelerini harekât-ı zerratla izhar eder." (bk. age.)
Üstad Hazretleri burada yeryüzünü bir tarlaya benzetiyor. Bu tarlada isim ve sıfatlarının tecellilerini göstermek ve sürekli ekip biçmeler ile sanatını izhar etmek istiyor. Bu da ancak zerrelerin tahrik ve tavzifi ile mümkündür. Yani zerrelerin hareket ve işlettirilmesinin sebebi, tarlanın ekilip biçilmesi içindir.
"Üçüncüsü: Nihayetsiz tecelliyât-ı esma-i İlâhiyenin nakışlarını göstermekle, o esmanın cilvelerini ifade için, mahdut bir zeminde, hadsiz nukuş göstermek, küçük bir sayfada nihayetsiz maânîleri ifade edecek olan hadsiz âyatları yazmak için, Nakkaş-ı Ezelî, zerrâtı kemal-i hikmetle tahrik edip, kemal-i intizamla tavzif etmiştir." (bk. age.)
Burada da zerrelerin hareketinin Allah’ın isim ve sıfatlarının manasını göstermek ve izhar etmek için olduğu ifade ediliyor. Yani zerre her bir hareketinde Allah’ın isim ve sıfatlarını izhar ve ilan ediyor. Mesela bir zerre, elma içinde vazife yaparken, insanın midesine girip, bir azasına yerleşince de Allah’ın Rezzâk ismini ilan etmiş oluyor. Bunun gibi, her bir zerre isim ve sıfatlara ayine olma hizmetinde bulunuyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü