"Dua eden adam bilir ki, birisi var ki onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli her şeye yetişir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Dua; Allah ile kul arasında en büyük bir vasıta, en tatlı bir mükaleme, en tesirli ve en kısa ve en kesin ibadet şeklidir. Kul elini açtığında Allah ile doğrudan irtibata geçer. Arada ne bir protokol ne bir engel ne de bir perde söz konusu değildir. Kul bu gönül rahatlığı ve huzuru ile Allah’tan taleplerini ister, derdini döker, ona açılır, ondan merhamet ve mağfiret niyaz eder.
Duanın ikinci büyük neşesi ve huzuru ise, dua edilen Allah’ın vasıflarıdır. Dua eden adam bilir ki, birisi var ki onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli her şeye yetişir." Yani dua ettiği Allah (cc) sem, basar, kudret, kelam, irade, ilim, gibi sıfatlara; Rahman, Rahim, Kerim, Ğanî gibi isimlere sahiptir.
Mesela, kul kısık bir sesle bir şey istese, hatta sadece gönlünden geçirse Allah sem’ sıfatı ile onları işitir, Zekeriya (as)’ın duasını işitmesi gibi. Zifiri karanlık kör bir kuyuda Allah’a seslense Allah onu görür Yusuf (as)’ı gördüğü gibi. Kul sebepler açısından çok zor bir şey istese, Allah sonsuz kudret sahibi olduğu için onun talepleri yerine getirir; tıpkı Yunus (as)’ı karanlıklı ve fırtınalı bir denizin içindeki balığın karnından kurtardığı gibi.
Böyle sonsuz ve kemal sıfatlar sahibi olan Allah’a kul olmak ve ondan bir şeyler talep etmek dua içinde ayrı bir güzellik, ayrı bir neşve kaynağıdır. Allah, ebed arzumuza mukabil ahireti inşa ediyor. Mağfiret ve af istiyoruz sonsuz gufran ve merhameti ile affediyor. Rızık istiyoruz, yeryüzünü büyük bir sofraya çeviriyor...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü