"Dünyada en yüksek hakikat, peder ve validelerin evlatlarına karşı şefkatleridir. Ve en âli hukuk dahi, onların o şefkatlerine mukabil hürmet haklarıdır." İzah eder misiniz?

Değerli Kardeşimiz;

"Dünyada en yüksek hakikat, peder ve validelerin evlâtlarına karşı şefkatleridir. Ve en âli hukuk dahi, onların o şefkatlerine mukabil hürmet haklarıdır..." (Mektubat, Yirmi Birinci Mektup)

Üstadımız "kâinatta en yüksek hakikat" ifadesini iki yerde kullanmaktadır. Birincisi, iman için kullanır ki, her bir zerre her halinde Allah'ı gösterir ve esma ve sıfatlarıyla tarif eder. İkincisi ise, bu vecizede ifade edildiği gibi anne ve baba şefkati için kullanmaktadır.

Dünyada en yüksek hakikat iman olduğu halde, maalesef ateist ve dinsiz dediğimiz çok inssanların olduğunu görmekteyiz. Lakin anne ve babaların evlatlarına olan şefkatlerini inkâr edecek yoktur. (Şahsi görüş olsa da külliyetli yoktur.)

Evet, şu dünya içinde anne ve babanın evladına olan safi şefkatinden daha yüksek, değerli ve muazzam bir gerçek bulunmuyor. Madem anne ve babanın evladına olan şefkati bu kadar yüksek ve değerlidir. Elbette anne ve baba hakkı yani hukuku da aynı derecede değerli ve önemlidir.

Dünyanın hiçbir gerekçesi ve durumu anne-baba hakkını ve hukukunu askıya alamaz, geri çeviremez, hürmetsizliğe meşru bir gerekçe oluşturamaz. Hakların en büyüğü ve en mazeretsiz olanı ana baba hakkıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü