"Dünyanın, kıyamet ve haşre kabiliyeti vardır." cümlesini izah eder misiniz, kabiliyetten kasıt nedir?
Değerli Kardeşimiz;
Bu cümledeki kabiliyet kelimesi, istidat manasındadır. Zaten bu iki kelime çok yakın mana taşırlar. Lügatte her iki kelime için de “yetenek, güç” manası verilmekte, kabiliyet için, ilave olarak, “imkân” manası da verilmektedir.
Bu son manaya göre, esas olan istidattır, kabiliyetler ondan çıkarlar. Mesela, insanın ilim tahsil etmeye istidadı vardır. Bu istidadını dini ilimlere de fiziğe de kimyaya da astronomiye de yönlendirmesi kabildir.
Bir kavak ağacının ise meyve vermesi kabil değildir, yani buna istidadı yoktur. Taşın da büyüme kabiliyeti yoktur.
Güneş'ten kopmuş bir lav parçası iken, çeşitli terbiyelerden geçerek bugünkü halini alan dünyamızın, yıkılmaya ve ortadan kalkmaya kabiliyeti vardır. Konunun devamında bunun ispatı tekâmül kanunu ile yapılmaktadır.
Soru cümlesindeki dünya kelimesi, kâinat manasına kullanılmıştır. Zira haşre kabiliyeti olan şey, sadece yerküresinin kendisi değil, kâinatın tamamıdır.
İnşa edilen bir binanın sökülmesi ve yerine yeni bir binanın yapılması kabildir ve mümkündür. Üstadımızın “Dünya öldükten sonra ahiret suretinde dirilecektir.” ifadesi bunu çok güzel ders vermektedir. İnsanı yaratan Allah, onu öldürdükten sonra yeniden dirilteceği gibi, dünyayı da öldürecek ve ahiret olarak diriltecektir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü