"Lisan-ı istidatla ve lisan-ı ihtiyac-ı fıtrî ile olan dualar dahi, bir mâni olmazsa ve şerait dahilinde ise, daima makbuldürler." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Lisan-ı istidat" kabiliyet dili demektir. Mesela, bir çocuğun ziraat mühendisliğine olan istidadı dilidir ve şartlar da müsait olursa o çocuk iyi bir ziraat mühendisi olabilir. Ama o çocuğun ziraatın mümkün olmadığı bir muhitte olması, şartların onu farklı noktaya sevk etmesine sebep oluyor.
Şayet uygun bir zemin bulabilirse, o zaman kabiliyeti istikametinde terakki ve tekemmül eder.
Sadece kabiliyetin olması yetmiyor, tıpkı bir tohumun topraksız, havasız ve susuz yeşerememesi gibi. Evet, bir tohumun içindeki program ancak hava, su ve toprak ile buluşursa inkişaf edebilir. Burada tohum kabiliyeti, hava, su ve toprak ise şerait yani şartları ve zemini temsil ediyor.
"Lisan-ı ihtiyaç"ta da benzer bir mana bulunuyor. İnsanın fıtrî ihtiyaçlarına kahir ekseriyetle müsbet cevap veriliyor. Mide acıkıyor, Allah da bu acıkma ihtiyacına binaen yeryüzünü bir erzak deposu ya da leziz yemeklerin piştiği bir mutfak yapıyor...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü