"Ehl-i dalalet olan hizbüşşeytanın zahiren cüz'î hatiatlarıyla ve isyanlarıyla pek çok mahlukatın hukukuna tecavüz ettikleri ve mevcudatın vezaif i âliyelerinin neticelerinin iptal etmesine sebebiyet verdikleri için..." ifadelerini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
İnsanın bedenini bir gemi olarak düşünelim: Bu gemide atomlar, hücreler ve organlar olmak üzere milyonlarca tayfa çalışıyor. Hepsinin gayesi, beden sahibinin çizdiği rota dâhilinde sahili selamete gitmektir. Bu yüzden o hücre ve azalar vazifesini mükemmelen yapıyorlar.
Ama beden gemisinin dümeni insanın iradesine verilmiş. İnsan ise o hücre ve azaların çalışmasını ve vazifesini dikkate almayarak, ehl-i dalalet olan hizbüşşeytana uyarak, gemiyi Allah’ın razı olmadığı yönlere çevirirse ve asıl maksat olan sahil-i selamete vardırmazsa, bütün hücreler ve organlar yanında güneşinden meyvesine kadar insana hizmet eden bütün varlıklar da insandan şikâyetçi olurlar. Elbette nihayetsiz adalet sahibi ve o bedenin maliki olan Allah, bütün varlıkların hakkını o dümenci olan insandan alacaktır.
Dünya bir sefine, insanlar ise Allah’ın emirleri doğrultusunda hareket etmeleri gereken yolculardır. Hayvanlar ve bitkiler ise gemi sahibinin emirlerine tam itaatle teslim olan diğer varlıklardır. Bu geminin hedefe varması, gemideki herkesin vazifesini eksiksiz yapması ile mümkündür. Herkes vazifesini tam yaparken, inanmayan insanlar isyan edip vazifelerini yapmadıkları için şiddetli bir azaba maruz kalacaklardır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Kafirin küfrüyle "mevcudatın vezaif i âliyelerinin neticeleri" nasıl iptal oluyor? Mevcudat zaten yaratılış gayelerine muvafık hareket ediyor ve Cenâb-ı Allah'ın güzel esmâlarının âyineleri olarak hayatlarını sürdürüyorlar. Yani âli vazifeleri tahakkuk ediyor?