"En bedbaht en muzdarib en sıkıntılı işsiz adamdır. Zira, atalet ademin biraderzadesidir. Sa’y, vücudun hayatı ve hayatın yakazasıdır." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Atalet, tembellik ve durgunluk gibi şeyler, var olması mümkün ama varlığı harekete ve gayrete bağlı olan makam ve nimetlere ulaşaya mânidir.
Mesela, mimar ve hekim olma istidadına ve zekâsına sahip olan bir çocuk okumayıp tembellik gösteriyor, mimar veya hekim olma imkânını kaybediyor. Dolayısı ile mimarlık veya hekimlik mesleği vasıtasıyla elde edeceği birçok nimeti de kaybetmiş olur.
Çalışan, istihsal eden ve gayret gösteren kişi servet kazanır, zengin olur ve birçok nimete kavuşur. İşsiz tembel adam ise, bunlardan mahrum kalır. Çalışan, azimli ve gayretli olan insan nice nimetlere mazhar olur ve en yüksek makamlara ulaşır. Tembel tembel oturan, hiçbir gayret göstermeyen kişi de birçok nimetten mahrum kalır, sefil bir hayat sürmeye mahkûm olur.
Kâinatta tembelliğe yer yoktur. Sükûn, sükûnet, yeknesaklık ve tembelliğin yokluk ve bütün bütün zarar olduğunu hareket, faaliyet, teceddüd ve tebeddülün ise, varlık ve hayır olduğunu ifade eden Üstad'ımız bu hususu şöyle dile getirir:
"Zaten sükûn ve sükûnet, atalet, yeknesaklık, tevakkuf; bir nevi ademdir, zarardır. Hareket ve tebeddül; vücuttur, hayırdır." (Mektubat, On İkinci Mektup, Üçüncü Sual.)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü