Risale okurken uyuklamamak ve bilhassa okuma programlarında uyku ile mücadele edebilmek için tavsiyeler verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Uyku, bir istirahattir. İstirahat ise yerinde ve zamanında olursa deva ve ilaçtır. Ama her ilaç gibi uykunun da bir haddi yani miktarı ve süresi olması gerekir. Yoksa derman deva değil, dert getirir.
"Beğendiğin şeyde ifrat etme
Bir derdin dermanı, başka derde derd olur. Panzehiri zehir olur. Derman hadden geçerse derd getirir, öldürür." (Sözler, Lemeat: Beğendiğin şeyde ifrat etme)
Ayrıca uyku, vücudi değil, ademi kabul edilir. Yani bazı cihetle hayırlı olup, çok cihetlerle şerre daha yakın olmuştur. Onun için "ölümün kardeşi" diye tesmiye edilmiştir.
"Yeknesak istirahat döşeğindeki hayat, hayr-ı mahz olan vücuddan ziyade, şerr-i mahz olan ademe yakındır ve ona gider." (Lem'alar, İkinci Lem'a)
"Zira tevakkuf, sükûnet, sükût, atalet, istirahat, yeknesaklık; keyfiyatta ve ahvalde birer ademdir. Hattâ en büyük bir lezzet, yeknesaklık içinde hiçe iner." (Sözler, 26. Söz, Dördüncü Mebhas)
Aslında uykuyu hayırlı veya şerli yapan kendisi değil, süresi ve zamanıdır. Onun için 28. Lem'ada Üstad'ımız kaylule, feylule ve gayluleyi açıklamıştır. (bk. "Feylule", "gaylule" ve "kaylule" uykuları hakkında bilgi verir misiniz; bunların vakitleri nelerdir?)
Çok fazla uyuyanlar, bedeni veya ruhani bir sıkıntı çekerler. Bu sünnetullahın bir kanunudur.
"İşsiz, tembel, istirahatla yaşayan ve rahat döşeğinde uzananlar, ekseriyetle sa'yeden, çalışanlardan daha ziyade zahmet ve sıkıntı çeker. Çünkü daima işsizler ömründen şikayet eder; eğlence ile çabuk geçmesini ister. Sa'y eden ve çalışan ise; şâkirdir, hamdeder, ömrün geçmesini istemez. اَلْمُسْتَر۪يحُ الْعَاطِلُ شَاكٍ مِنْ عُمْرِهِ وَ السَّاعِىُ الْعَامِلُ شَاكِرٌ küllî düsturdur. Hem o sır iledir ki: 'Rahat, zahmette; zahmet, rahattadır.' cümlesi darb-ı mesel olmuştur." (Lem'alar, On Yedinci Lem'a)
Uzmanlar beyni dinlendiren iki durumdan bahsederler. Biri gece uykusudur, diğeri ise bir işten diğer bir işe koyulmaktır. Onun için uyku birer teneffüs gibidir. Uyku zamanında ve yerinde olduğunda birer nimet olduğunu Üstad'ımız vurgulamıştır.
"Nevm nasılki bir rahat, bir rahmet, bir istirahattir; hususan musibetzedeler, yaralılar, hastalar için... öyle de: Nevmin büyük kardeşi olan mevt dahi, musibetzedelere ve intihara sevkeden belalarla mübtela olanlar için ayn-ı nimet ve rahmettir." (Mektubat,Birinci Mektup)
Üstad'ımız bazı küçük hastalıkların uykuyu kaçırdığı ve malayaniyattan menettiği cihetle hayırlı ve güzel görmüştür.
"Bu hastalık, tam bu aylara lâyık bir tarzda, hastalıktan gelen ihlas ve kesret-i sevab cihetiyle azîm bir menfaati oldu. Beni gündüzde dağ ve bağları gezmekten menettiği gibi, gece uyku ve gafletten kurtarıp, kemal-i tazarru' ve niyaz ile geceleri ihyaya sebeb oldu." (Kastamonu Lahikası, 165. Mektup)
Özellikle bir diğer hususu vurgulamak gerekir. İnsanın muhitindeki insanların ve bulunduğu asrın bile insanın uykusu ile münasebeti olduğudur. Çünkü çevremiz, manevi havanın mahiyetini belirler. Mesela, çok esneyen insanın yanında duran biri, mutlaka uykusu olmasa bile o da esnemeye başlamıştır. Zira uyku, bulaşıcı bir durum ve gafletli bir hâldir.
"Bizimle alâkadar bir zât, pek çokların şekva ettikleri gibi; eskiden şiddetli bir tarîkatta okuduğu evradındaki zevk ve şevkini kaybettiğini ve sıkıntı ve uyku galebe ettiğini müteessifane şekva etti. Ona dedik:
Maddî hava bozulduğu vakit nasılki sıkıntı veriyor, asabî sînelerde inkıbaz hali başlıyor; öyle de bazen manevi hava bozuluyor.
Hususan maneviyattan yabanileşmiş bu asırda ve bilhâssa hevesat ve müştehiyat-ı nefsaniyeyi taammüm etmiş memleketlerde ve hususan şuhur-u muharreme ve şuhur-u mübarekede manevi havayı tasfiye eden âlem-i İslâm'ın intibah ve teveccüh-ü umumîsi, o mübarek şuhurun gitmesiyle tevakkuf etmesinden fırsat bulup havayı bozan dalaletlerin tesirleri zamanında ve bilhâssa kış tazyikatı altında, bir derece hayat-ı dünyeviye ve hevesat-ı nefsaniyenin tasallutlarının noksaniyetinden, ehl-i İslâm ve ehl-i imanda, hayat-ı uhreviyeye çalışmak iştiyakı, baharın gelmesiyle hayat-ı dünyeviyenin ve hevesat-ı nefsaniyenin inkişafıyla o iştiyak-ı uhreviyeyi gizlemesi ânında elbette böyle kudsî evradlarda zevk, şevk yerinde esnemek ve fütur gelir.
Fakat madem خَيْرُ الْاُمُورِ اَحْمَزُهَا sırrıyla; meşakkatli, külfetli, zevksiz, sıkıntılı a'mal-i sâliha ve umûr-u hayriye daha kıymetli, daha sevablıdır; o sıkıntıda, o meşakkatteki ziyade sevabı ve makbuliyeti düşünüp, sabır içinde mesrurane şükretmek gerektir." (bk. age., 91. Mektup)
Okuma programı için uykuyla ilgili bazı noktaları maddeler hâlinde nazara verelim:
1. Gece uykusunu almış olmalı. Zira yatmasını bilmeyen kalkmasını bilmez.
2. Nasıl başlarsa ve nasıl alışılırsa öyle devam eder. Uyku tiryakisi olanlar kolay kolay kurtulamıyorlar.
3. Az uyumak için en evvel insanın bunu kendisinin istemesi ve niyet etmesi gerekir. Ayrıca irade terbiyesi gerekir. Nefsin her isteğini yerine getirenler, uykuya da yenik düşerler. Mesela, askerlikte mecburi olduğu için çok az uyku ile idare edilebiliyor.
4. Kendimizi az uyumaya zorlayıcı vesileler bulmalıyız. (Zübeyir abi uyumamak için kendisine iğne batırırmış vb.)
5. Çok uyumak uyku getirir. İnsan uyudukça uyuyası gelir.
6. Uykunun tadı az uyumakla alınır.
7. Risale-i Nur'dan istifade etme niyetinde olmayanlar ayakta uyurlar. Ve başkasına fütur verirler.
"...Öyleler niyet-i hâlise ile girmezse, belki fütur verirler." (bk. age., Kastamonu, 124. Mektup)
8. Niçin okuduğunu ve neyi okuduğunu bilmemek uyku getirir.
9. Uyumaya niyet etmek elbette uyku getirir.
10. Hayal ile pek fazla meşgul olmak da uyku getirir. Zihni hazır zamana ve kitaba odaklanmak uykuyu uzak tutar.
11. Okuma öncesinde kendimizi şartlandırmamız gerekmektedir. (Şöyle okuyacağım, böyle okuyacağım, şu kadar okuyacağım vs.)
12. Okuma programlarında umumla beraber hareket etmeli. Okumayı mescitte yapmalı, yatakta okunmamalıdır. Tenhada yalnız olunmamalıdır.
13. Fazla yemek uyku getirir. Özellikle beş saat geçmeden yemek, bedeni çok yorar ve uyku getirir. Okuma programında bazı yoğurtlu yemekleri az yemekte de fayda vardır.
14. Uyku geldiğinde abdest almak veya yüzü yıkamak uykuyu kaçırır. Ayrıca çok fazla banyo yapmak da bedenin uykusunu getirir.
15. Okuma yaparken hazırda çay, kahve olsa, uykusu gelen çay içerse uykusu kaçar.
16. Manaya dikkat ederek okumak uykuyu kaçırır.
17. Çok aşırı rahat yere oturmak uyku getirir. Uyku getirecek oturuşlardan uzak durmak gerekir. Ağırlık çökünce oturma pozisyonunu değiştirmek de etkilidir.
18. Yürüyerek veya ayakta okumak uykuyu kaçırır.
19. Bazı yerleri not alarak okumak uykuyu kaçırır.
20. Risale-i Nur'u sual-cevap şeklinde okumak uykuyu kaçırır.
21. Çok aşırı sıcaklık, rehavete ve uykuya sebep olur.
22. Hedef okuma sayfası koymak, uykuyu kaçırır. Günlük hedef koymayanlar uykuya yenik düşerler. Günlük, haftalık, aylık planlı programlı olmayanlar uykuya yenik düşerler.
23. Müsbet ilmi müsabakalar uykuyu kaçırır.
24. Bilgisayardan tabletten okumak / meşguliyet uyku getirir. Çünkü zihni yorar.
25. Hedefsizlik ve gayesizlik uyku getirir. Kısa ve uzun süreli ciddi hedefler uykuyu kaçırır.
Bediüzzaman: "Kur'anın sönmez ve söndürülmez manevi bir güneş hükmünde olduğunu, ben dünyaya isbat edeceğim ve göstereceğim!" der. Ve o saikle çalışır. (Tarihçe-i Hayat, İlk Hayatı)
26. Malayani ve boş şeylerle uğraşmak zihni yorar ve uyku getirir. Halbuki ömür sermayesi pek azdır, lüzumlu işler pek çoktur.
27. Bir yerde uzun süre hareketsizlik, uyku getirir. Sabit bir yerde veya sürekli aynı mekanda okumak ülfetle beraber uykuyu da getirir.
28. Nefisleri hep malayani ile meşgul edip şımartanlar, kolay kolay Risaleyi ellerine alamazlar.
29. Nefis ve şeytana en zor gelen şey, iman hakikatlerini ders veren eserleri mütefekkirane okumaktır. Bu da bir cihattır.
30. Sefahet ve günahlardan ziyade tesirlenenler kendilerini uykuya verirler. Unutmak için...
31. Maneviyatta gabileşenler Risale-i Nur'u ellerine alamazlar. Felsefi meseleler insanın manevi kuvvetini söndürür ve insanın uykusunu getirir.
"İşte bu nevm-âlûd nazar-ı gaflet ve fikr-i felsefe, elbette hakaik-i nübüvvete mihenk olamazlar." (Sözler, 24. Söz, Üçüncü Asıl)
32. Roman ve hayal ürünü kitaplarda fâni olup aşırı okuyanlar hakikat ilmi olan Risale-i Nur'a yaklaşamazlar.
33. Risale-i Nur'u her gün okumak gerek, uzun aralar verildiğinde tekrar başlamak zor olur. Ama kısa teneffüsler, insanın dikkatini ve kuvvetini toplar.
34. Yeise düşen insan uykuya yenik düşer.
35. Tembel ve uykucularla arkadaş olanlar da uykucu olurlar maalesef. Çünkü insanlar arasında münasebet-i ruhiye vardır.
"Muvakkat bir fütur, bir tenbellik sizde ârız olduğunu yazıyorsunuz. Baharda kanın galeyanından gelen ve gecelerin kısalmasındaki uykusuzluğundan neş'et eden ve müstemi'lerin kalbleri işlere teveccüh etmelerinden tevellüd eden rehavet ve füturdan başka, meyanımızdaki münasebet-i ruhiyenin rabıtasıyla, musibetin eseri olarak bendeki sarsıntının size in'ikası ve sirayet etmesi mümkündür." (Barla Lahikası, 209. Mektup)
36. Sadece nefsini düşünenler uyumaktan kendilerini alıkoyamazlar. Umum Mümin ve Müslümanları düşünenlerin gözlerine uyku girmez.
"Bir adamın kıymeti, himmeti nisbetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir." (Hutbe-i Şamiye)
37. Okuma programının süresini, uzunluğunu düşünüp uyuklama veya gevşeklik göstermek de uygun değildir. Çünkü daha gelmemiştir ve madumdur.
"Gelecek günler ise madem gelmemişler. Şimdiden düşünüp usanmak ve fütur getirmek; aynen o günlerde açlığı ve susuzluğu ile bugün düşünüp bağırıp çağırmak gibi bir divaneliktir." (Sözler, 21. Söz, Birinci Makam)
38. Az uyumakla alakalı teşvik ve tahşidatları okumak ve dinlemek de uykuyu kaçırır. Okuma programından önce Risale-i Nur'da gafletle ilgili bahisler veya zamanın kıymeti ile ilgili eserler okunabilir.
39. Geçmiş hayatında fazladan ve fuzuli olarak uykuyla geçirdiği hazineler kıymetindeki ömür dakikalarını tefekkür edenler ve geri dönmeyeceğini bilenlerin uykuları kaçması gerekir.
40. Risale-i Nur'u devamlı okuyanların hayatları bir nizama girdiği gibi uykuları da bir intizam tahtında kalır...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
• Yatarken yada rahatlama modunda (uykuyu çağırabileceğiniz mod) asla kitap okumayın. Bu beyninize dinlenme zamanı etkisi yapar ve elinize kitap aldığınızda uykunuz rahat olmasanızda tetiklenebilir.
Böyle bir alışkanlığı istemeden de olsa edindiyseniz; "Alışkanlıkları terk etmenin en kolay yolu yerine başka bir alışkanlık koymaktır."
Kitap okurken yiyecek ve içeçek tüketmek iyi bir çözümdür. Özellikle kahve uyku açıcıdır. Sürekli kahve içmeniz gerekmez. Bardak bittikten sonra içerisine buharı üstünde bir miktar sıcak su ilave edin, kokusu ve dumanı gözünüze değsin uykunuz bir müddet daha kaçar. :) Burada maksat yemek yeme sinyaliyle uykuyu bastırmak. Sakın çok yemeyin. Uykudan önce yediğiniz yemek sabah yorgun kalkmanıza hatta geç kalkmanıza sebep olur. Doymak değil tatmak ölçü olsun.
• Bazen elime dağınık kitaplıktan düzeltmek için kitap alırım ve ayakta içine göz atarım. Kitaptan sadece bir paragraf okumak isterken 3-4 sayfa okurumda sonra farkına varırdım. Hatta bazen o kadar ileri giderki evin içerisinde salonda turlarken 10-15 sayfa okuyuvermiş olurum. Bu durum bana ayakta iken okuduğumda daha net algılayabildiğimi düşündürdü ve yanlış hatırlamıyorsam Aristo talebelerine yürürken, gezerken eğitim verirmiş ki bu bilgiyi öğrenince ikna oldum.
• Yatsı vakti (adı üstünde) sonrası mümkünse en kısa zamanda uyumaya çalışın. Gece erken kalkmanıza fayda sağlayacak ve daha faydalı aynı zamanda daha kısa uyku vakti geçirmiş olursunuz.
(biyolojik olarak melotonin hormonunun salgılanması yaklaşık gece saat 10 ile 2 arasında olmaktadır. Bu hormon vücdun dinlenme ve tedavisi için çalışmakta kaçırmayın.)
• Uyku sürenizi kısaltmaya çalışmanız yararınızadır. İnsanın ihtiyacı olan süreyi Allah kainata bırakmış okuyabiliriz. Mesela en kısa gece olan 21 haziranda yatsı ile imsak arası ve yatsı ile güneş arası mecburi azami uyku süresi olarak kabul edersek yatsı 22:50 imsak: 03:00 güneş ise 05:25 görünüyor. 4 saat ile 5 buçuk saat uyku sürelerine kendimizi alıştırsak iyi olur :)
(Allah CC. demek bu kadar uyumamıza müsade ediyor denebilir. Günün saat sayısı değişmediğinden denilebilir ki tüm sene bu süre kullanılabilir.)
(Sakın birden uyku sürenizi düşürmeyin. Yıllardır yaptığınız bu sistemi 1-2 ayda düzeltebileceğinizi düşünmeyin bu süreci yılmadan yapın biiznillah üstesinden gelirsiniz.)
• Az yemek (midenin 1/3'ü kadar (mide 1,2 litre kadardır bu ise 400 ml demek) yemenin faydarlı saymakla bitmez. Yemek yersenizde aniden rehavet çöker. (yukarıda bahsi geçen yemek ölçeği belki bir iki kurabiyeyi 5 - 10 lokmada yavaşça tüketmektir) )