"Gerek Cehennemi, gerek Cenneti teşkil eden ecza ve maddeler arasında münasebet vardır, zıddiyet yoktur." Oradaki malzeme atom değil mi, izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Evet, gerek Cehennemi, gerek Cenneti teşkil eden ecza ve maddeler arasında münasebet vardır, zıddiyet yoktur. Münasebet, intizamın şartıdır; nizam da, devama sebeptir. Ve keza, bu iki menzilin halkı da ebedî oldukları için, vücutlarını teşkil eden ecza, tagayyüre maruz değildir. Çünkü, dünyadaki cisimlerinin terkip ve tahlilleri arasında muvazene yoktur. Yani cisim bünyelerine girenlerin, çıkanların arasında nisbet yoktur. Onun için inhilâle yüz tutarlar. Fakat âhiretteki cisimlerin yapılışı öyle değildir. Eczaları arasında tam mânâsıyla muvazene vardır ki, inhilâle mahal kalmaz."(1)

Münasebet burada iki parça arasındaki uyum ve ahenk manasında kullanılıyor.

Meselâ, kalbin iki kapakçığı arasında zıtlık olsa idi, kalp uyum ve ahenk içinde çalışamaz ve dururdu. Ama iki kapakçık arasında mükemmel bir münasebet, yani uyum ve ahenk olduğu için kalp saat gibi çalışıyor. Demek kalbin kapakçıkları arasındaki münasebet; uyum ve ahenk kalbin intizamına hizmet ediyor. Bu kapaklar uyum içinde çalışmasa, kalbin sistemi bozulur ve ölür. Kalp ölünce beden de ölür.

Cennet ve cehennem de tıpkı kalp gibi mükemmel bir münasebet ve uyum içinde çalışan iki ebedî sistemdir. Tabiî bu sistemi kuran ve her an işleten Allah’ın kudret ve iradesidir. Bu sistemlerin içindeki her bir ecza ve parça, mükemmel bir uyum ve münasebet içinde çalışırlarsa, bu sistem asla bozulmaz, çökmez ve ilânihaye devam edip gider. Bu sistem ancak Allah isterse bozulur ki, Allah da bozmayacağını ayetlerinde vaad ve ilan ediyor. Öyle ise Cennet ve Cehennemde fena ve zeval asla ve kat’a yaşanmayacaktır.

Ebedî hayata en münasip ve en elverişli bir intizam için gerekli olan şartlar ve maddeler, ebed âleminin her iki yurdunda da caridir. Yani cennet ehli nasıl ebedî bir hayata uygun olarak yaratılmış ise, aynı şekilde cehennem ehli de cehenneme ehil olacak bir vaziyette yaratılmıştır. Ebediyeti iktiza eden sistemler, her iki âlemde de işliyor. Bu noktadan cennet ve cehennem birbirine benziyor ve aynı münasebeti taşıyorlar, aralarında bir zıddiyet yoktur. Cennet ehli de cehennem ehli de ebedî oldukları için, vücutları asla değişmez, bozulmaz ve yok olmaz.

Lakin dünya hayatı ebedî olmadığı için, burada vücutların devam ve bekasını temin edecek gelir gider dengesi yoktur. Yani kırk yaşına kadar gelir fazla, kırk yaşından sonra sarfiyat fazla olduğu için, bir müddet sonra insanın bedeni tamamen harap olup dağılıyor.

Ahiret yurdunda bedenin bu gelir ve gider dengesi sabit ve dengede olacağı için ölüm, zeval ve bozulmak manası bedene ilişemeyecektir. Bedenden az bir sarfiyat olsa, hemen yerine gelecek ve dengeyi temin edecektir.

Ekonomide veya ticarette gelir gider dengesi temin edilemeyince iflas nasıl kaçınılmaz oluyor ise, aynı şekilde dünya hayatında da bedenin gelir gider dengesi -kasıtlı bir şekilde- bozulduğu için, beden bir müddet sonra iflas ediyor. Bu dengesizlik ahiret yurdunda olmayacağı için, orada bedenler ebedî bir hayata mazhar olacaktır. Ahiret yurdunda esas teşkil edecek maddelerin mahiyeti hakkında açık ve geniş bir malumat olmadığı için, "atom" demek, doğru olmaz.

(1) İşârâtü'l-İ'câz, Bakara Sûresi, Âyet: 25 Tefsiri

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 6.424
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

mkuzu73
yani, cenneti teşkil eden maddeler arasında tam bir uyum vardır, yani cehennemlik bir madde veya ecza cennette bulunamaz aynısı cehennem içinde geçerli cehennemin vücudunu teşkil eden tüm eczalar ona uygun ve ona layıktır ki müzahamet ve münakaşa çıkmasın yani intizam vücud bulsun ve ebedi olsun...burdan şunu düşünebiliriz; insanın cennete girmesi ve orda daim olması için tüm kötü hasletlerinden ve huylarından sıyrılması terk etmesi lazımdır yoksa ahirette o gibi duygulardan temizlenme ateşle olacaktır..
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...