25. âyetin tefsiri

İçerikler


  1. "İ’âd ve inzar, yani tahvif ve tehditler yapılmıştır. Burada da vaadler, rağbetler, beşaretler yapılmıştır. Bunların arasındaki münasebet, tezâdî bir münasebettir." İzah eder misiniz?

  2. "Tergib ve terhibin devamı, ancak vicdanda mevcut tahrik edici bir emrin vücuduyla olur. İşte bu âyetle, tergib hissi uyandırılmıştır..." İzah eder misiniz?

  3. "Eğer kâinat ömr-ü fıtrîsinden evvel haricî bir tahribata veya Sânii tarafından bir hedm ve kıyamete maruz kalmasa bile, fennî bir hesapla, kâinatın öyle bir günü gelecektir..." İzah eder misiniz; fennen böyle bir bilgi var mı?

  4. "İşte bu şiddetli ölümle hilkat bayılır, kâinat yayılır, hilkatin yağı ayranı biribirinden ayrılır." cümlesini izah eder misiniz?

  5. "Cenab-ı Hak, hikmet-i ezeliye ile inayet-i ezeliyenin iktizasınca, insanların kabiliyetlerinin tezahürünü ve istidadlarının neşv ü nemasını irade etmekle, nev-i beşeri imtihan ve tecrübeye tâbi' tuttu,.." Burayı açıklar mısınız?

  6. "Evet, gerek Cehennemi, gerek Cenneti teşkil eden ecza ve maddeler arasında münasebet vardır, zıddiyet yoktur. Münasebet, intizamın şartıdır; nizam da, devama sebeptir..." Oradaki malzeme atom değil mi, izah eder misiniz?

  7. "Tevhid ve nübüvvetin ispatları, yalnız delil-i nakli ile sahih değildir. Çünkü devir lazım gelir... Nübüvvet de delil-i nakli ile ispat edilirse, muhal lazım gelir." İzah eder misiniz?

  8. "Vücutlarında şek ve şüphe olmayan nizam, rahmet ve nimet, ancak ve ancak haşrin gelmesiyle ve ikinci bir hayatın tahakkuku ile nizam, rahmet, nimet olabilirler. Eğer haşir gelmezse ve ikinci bir hayat tahakkuk etmezse, bunları esmâü’l-ezdaddan..." izah?

  9. "Saadet-i ebediye, iki kısımdır. Birinci ve en birinci kısmı: Allah’ın rızasına, lütfuna, tecellisine, kurbiyetine mazhar olmaktır. İkinci kısmı ise, saadet-i cismaniyedir..." İzah eder misiniz?

  10. "Kalblerin en lâtifi, en şefiki, kısm-ı sâni ile tâbir edilen kadın kalbidir." Kadın Kalbi, İfadesini Nasıl Anlamalıyız?

  11. "Elemin def'i, lezzetin sebeplerinden biridir. Yoksa lezzet, ona münhasır değildir." Lezzeti anlamak için diğer sebepler nelerdir?

  12. "İnsan, ebed için yaratılmıştır. Onun hakikî lezzetleri, ancak marifetullah, muhabbetullah, ilim gibi umûr-u ebediyededir." İlim burada neden zikrediliyor?

  13. "İnsanın ihtiyâcât-ı zaruriyesi içinde en evvel lâzım olan, mekân ve meskendir... Meskenden sonra insanın en fazla muhtaç olduğu, cismanî lezzetlerden yiyecek, içecektir." En evvel ihtiyaç gıda değil mi, burayı açar mısınız?

  14. "Cennetin meyveleri renkçe birdir." cümlesini izah eder misiniz; cennet meyveleri hangi renktir?

  15. "Dünyada insanların tam ünsiyeti, ancak refikasıyla olur." Refikasız ünsiyet kazanılamaz mı, vakıflık ve hizmet açısından evlenmeyen nakıs mıdır?

  16. "Resul-i Ekrem (a.s.m.) tebliğe memurdur, tebşire mükellef değildir. Takdir-i kelâm, 'Müjdeleyerek tebliğ et.' demektir." İzah eder misiniz?

  17. "اَلَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا Bu sıla ve mevsule tâbiri, ism-i fâil sigası olan اَلْمُؤْمِنِينَ ’den daha uzun olduğu halde neye işarettir?" Bu soruyu cevabıyla birlikte izah eder misiniz?

  18. "Ehl-i nârın da perişan hallerini onların gözleri önüne götürmeye sebep olduğuna delâlet eder. Ve bu itibarla cennetin lezzeti artar ve kıymeti tezahür eder." İzah eder misiniz?

  19. "مِنْهَا مِنْ ثَمَرَةٍ denilmektense مِنْ ثَمَرَاتِهَا denilmiş olsaydı, daha muhtasar ve daha güzel olurdu." İzahı nasıldır, âyet için böyle konuşmak doğru mu?

  20. "Demek sureten, şeklen bir olduklarından ülfet lezzetini veriyor, tatlarının ayrı olmasıyla de teceddüd lezzeti hâsıl oluyor." Cennet meyvelerinde ülfet olacak mı?

  21. "O ezvacın onların mülkü ve onlara mahsus olduklarına delalet ettiği gibi, dünya kadınlarından başka حُورٌ عِينٌ ile tabir edilen bir kısım kadınlar da..." İzah eder misiniz?

  22. "O kadınların taharetleri kendilerinden olmayıp, başkasından onlara sirayet etmiş olduğu anlaşılır." Bu cümleyi devamı ile birlikte açıklar mısınız?

Yükleniyor...