"Güya Nurlara hücum zamanında gelen zelzele gibi belalar Nurun tokatlarıdır." cümlesi ile "Nurlar makbul sadaka gibi belâların def’ine vesiledir." cümlesi arasında fark var mı?
Değerli Kardeşimiz;
"İddianamede yanlış bir mânâ verip, Nurun kerametlerinden tokat tarzındaki bir kısmını, medar-ı ittiham saymış. Güya Nurlara hücum zamanında gelen zelzele gibi belalar Nurun tokatlarıdır. Hâşa sümme hâşâ! Biz öyle dememişiz ve yazmamışız. Belki mükerrer yerlerde hüccetleriyle demişiz ki: Nurlar makbul sadaka gibi belâların def’ine vesiledir. Ne vakit Nurlara hücum edilse, Nurlar gizlenir; musibetler fırsat bulup başımıza geliyorlar."(1)
Birinci cümlede, her ne olursa olsun, eğer doğrudan nurlara ilişilir ise, çocuk ve yaşlı, masum ve suçlu ayırımı yapılmadan, bu vatanın tüm efradına bir bela ve musibetin geleceği ifade ediliyor.
İkinci cümlede ise; insanların hata ve günahlarından ve dine olan lâkayd tavrından dolayı, kapıda bekleyen afat ve belaların gelmesi muhtemeldir hatta an meselesidir. Risale-i Nur işte bu bela ve afetlerin gelmesine mani olmakta ve bir nevi Anadolu'nun sefine-i Nuh halini almasına vesile olmuştur.
“Risale-i Nur, bu Anadolu memleketine belaların def'ine ehemmiyetli bir vesiledir. Sadaka nasıl belayı def'ediyor, onun intişarı ve okunması küllî bir sadaka nev'inde semavî ve arzî belaların def'ine çok emareler ve çok hâdiselerle tebeyyün etmiş. Hattâ Kur'anın işaretiyle tahakkuk etmiş.” (Emirdağ Lahikası)
İkinci cümlede; "Günah ve isyanlarımızdan dolayı zaten hak ettiğimiz bela ve musibetlerin gelmesine Risale-i Nur'lar manidir" denilirken, birinci cümlede ise sadece birtakım komitenin nurlara olan menfi tutumundan dolayı, milletin bir bela ve musibete maruz kalacağı beyan ediliyor.
"Ey mülhidler ve ey zındıklar! Risale-i Nur’a ilişmeyiniz, Risale-i Nur, âfâtın def’ine sadaka gibi vesile olmasından, ona karşı olan hücum ve onun tatili, âfâta karşı olan müdafaasını zaifleştirir. Eğer ilişirseniz, yakından bekleyen belâlar sel gibi üstünüze yağacaktır."(2)
Dipnotlar:
(1) bk. Şualar, On Dördüncü Şua, Haşiye.
(2) bk. age., On Üçüncü Şua.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü