"Risalei’n-Nur’a ilişmeyiniz. Eğer ilişirseniz, yakında sizi bekleyen belâlar, sel gibi başınıza yağacaktır..." Bu mektubu okurken ümitsizliğe düşüp, okumaya devam etmek istemiyorum, ne dersiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Bu gibi mektupları değerlendirirken, aşağıda sıralamaya çalıştığımız bazı hisler insanda uyanmaktadır:
Evvelâ: Dediğiniz gibi bu tarz mektupları okuyunca, insanın içini bir darlık ve inkıbaz hâli kaplamaktadır.
İkincisi: Fakat bilhassa o zamanda hizmet sahasında sadece Nur talebeleri olması hasebiyle, onların da bu tarz muamele ile ruhlarının ne kadar sıkıldığı ifade edilmektedir. Bu can sıkıntısı da manevî bir musibete vesile olduğu gibi, maddî musibete de sebep olacağının misalleri güzelce verilmeye çalışılmıştır.
Üçüncüsü: Nasıl ki Bedir muharebesinde, Hz. Peygamber Efendimiz (asm) ve ashabının çektiği sıkıntılara imdad olsun diye, Allah (c.c) binlerce meleklerden askerleri indirmesi gibi, zelzele, dolu, yangın gibi başka askerlerini davasında çalışanların imdadına göndermektedir.
Dördüncüsü: Sadaka nasıl belaları def ediyorsa; öyle de makbul sadaka hükmünde olan Risale-i Nurlara perde indikçe, belalar yol bulup gelir. Böylece her yerde bela ve musibetler inmeye başlar.
Bu gibi mektuplarla hem Risalelere ilişenlerin akıbetleri gözler önüne seriliyor hem de insanların yapılan zulümlere destek olması veya ses çıkarmamasının da elim neticesi hatırlatılarak ders verilmeye çalışılıyor, diye düşünüyoruz.
İlgili mektubu okumak için tıklayınız:
- Rİkke-i Tasdik-i Gaybi, Risale-i Nur’un kahramanı Hüsrev tarafından kaleme alınmıştır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü