"Hakaik-i eşyanın esma-i İlahiyeye dayandığını ve istinad ettiğini, belki hakiki hakaik, o esmanın cilveleri olduğunu ve her şeyin çok cihetlerle, çok dillerle Sâniini zikir ve tesbih ettiğini anla!" Nasıl anlayabiliriz?
Değerli Kardeşimiz;
Bütün mahlukatın ve eşyanın aslı ve hakikati, Allah’ın isim ve sıfatlarına dayanır. Daha önce ifade ettiğimiz gibi, mahlukat henüz yaratılmadan, Allah’ın ilminde mevcut idiler. Yani ilim dairesinde bir vücutları vardı. Yaratılınca ilim dairesinden kudret dairesine geçirildiler.
İşte eşyanın ilim dairesindeki vücutlarına “mahiyet” deniliyor. Bu mahiyetler esma-i ilahiyenin gölgeleridirler; yaratıldıklarında ise “hakikat” olurlar. Buna göre her varlık esma-i ilahiyenin gölgelerinin gölgeleridir.
Yediğimiz meyveyi misal olarak ele alalım: O meyve, henüz yaratılmadan ilahi ilimde mevcut idi. Bu mahiyet, Rezzâk isminin gölgesidir; yani o isimden haber verir. Yaratıldığında Rezzâk isminin gölgesinin gölgesi kadar bir varlık mertebesine sahip olur. Buna göre her şey “çok cihetlerle, çok dillerle” saniinden haber vermektedir.
Yine meyve misali özerinden devam edecek olursak: O meyve, yaratılmasıyla Hâlık isminden, şekliyle Musavvir isminden, rengiyle Mülevvin isminden, güzelliğiyle Müzeyyin isminden, insanlara rızık olmasıyla Rezzâk isminden, faydalı özellikleriyle Hakîm ve Alîm isimlerinden haber verir; o esmayı zikreder ve Allah’ı tesbih eder.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü