"Hem kabrin âlem-i rahmete ve dar-ı saadete ve bağıstan-ı cinana ve nuristan-ı Rahman’a açılan bir kapı olduğunu ispat etmekle, beşerin en müthiş korkusunu izale edip..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Hem kabrin âlem-i rahmete ve dâr-ı saadete ve bağistan-ı cinana ve nuristan-ı Rahman’a açılan bir kapı olduğunu ispat etmekle, beşerin en müthiş korkusunu izale edip en elîm ve kasavetli ve sıkıntılı olan berzah seyahatini, en leziz ve ünsiyetli ve ferahlı bir seyahat olduğunu gösterir." (Sözler, Otuz İkinci Söz, Üçüncü Mevkıf.)
Mektubat’tan ölümle ilgili bir bölüm:
"Sizlere müjde! Mevt i'dam değil, hiçlik değil, fena değil, inkıraz değil, sönmek değil, firak-ı ebedî değil, adem değil, tesadüf değil, fâilsiz bir in'idam değil. Belki bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır. Saadet-i Ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerine bir sevkiyattır. Yüzde doksan dokuz ahbabın mecma'ı olan âlem-i berzaha bir visal kapısıdır." (Mektubat, Yirminci Mektup, Birinci Makam)
İnsanın en büyük korkusu ölüm korkusudur. Kur’ân, ölümün bu dünyadan daha güzel bir âleme yolculuk olduğunu ders vermekle ölüm yolculuğunu “en leziz ve ünsiyetli ve ferahlı bir seyahat”e çevirir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü