"Hiçbir saltanat yoktur ki, o saltanata itaat edenlere mükâfatı ve isyan edenlere mücâzâtı bulunmasın." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Saltanat; bir ülkedeki hükümdarın tebaasına hükmetmesi mânasına geliyor. Saltanat, itaat edenlere mükâfatı, asi olanlara da ceza vermeyi iktiza eder. Bu sebeple her ülkede karakollar ve hapishaneler bulunur, devlete karşı gelenler ya da suça bulaşanlar cezalandırılıp hapsedilir.
Devlete itaat edenler; devletin her türlü imkânından, vatandaşlık hakları olarak yararlanırlar. Devlete itaat etmeyenler ve suç işleyenler ise hapse atılırlar. Hapishaneler olmasa nizam bozulur, devletin otoritesi sarsılır.
Bir amir, bütün memurlarına hükmeder; hepsi onun verdiği vazifeleri yerine getirirler.
Bir kumandan, bütün orduya hükmeder. Er de onun emrindedir, onbaşı da, yüzbaşı da. Küçüklere de büyüklere de birlikte hükmetmek komutanlığın bir muktezasıdır.
Bir bakan, bütün birimlerinin amiri makamındadır. Genel müdür de onun emrindedir, kâtip de, müstahdem de.
İnsanların cüz’î saltanatları bunu gerektirirse, elbette bütün mahlûkatı yaratan, terbiye eden, bütün canlıların rızıklarını veren Allah’ın ulûhiyeti - büyük olsun küçük olsun- bütün bu varlıkların O’nun emri üzere hareket etmelerini icap ettirir.
Malumdur ki, en küçük sultanlar bile saltanatlarının izzetini korumak ve haşmetini muhafaza etmek için, kendilerine güzel hizmet edenlere mükâfat ve isyan edenlere ceza verir. Mükâfat ve ceza, saltanatın icabıdır. Hatta bir âsi, sultana isyan etse: “Sultan beni yakalayamaz, bana ceza veremez, gücü bana yetmez...” derse Sultan, saltanatının haşmetini korumak için o âsiyi yakalatır ve hak ettiği cezayı verir. Eğer memleketinde bir hapishane yoksa bile, saltanatının haşmetini muhafaza etmek için o âsiye bir hapishane yapar ve içine koyar.
Sultan-ı Ezel ve Ebed olan Allah Teâlâ, bu dünyada, kendisine iman ve itaat eden kullarına mükâfat, isyan edenlere de hak ettikleri cezayı vermiyor. Cenâb-ı Hak, saltanatının izzetini muhafaza etmek için elbette, bir mükâfat ve ceza mahalli açacak, itaatkâr kullarını saâdet diyarı olan cennete, âsileri de azap beldesi olan cehenneme koyacaktır.
Elbette, gücü her şeye yeten ve koca yıldızları tesbih taneleri gibi çeviren Allah, saltanatının izzetini muhafaza etmek için âhireti getirecek, kendisine isyan eden kâfirleri ve müşrikleri haps-i ebedîsi olan cehenneme atacaktır.
Eğer mükâfat ve mücazat yani cennet ve cehennem olmasa, Allah’ın saltanatı noksan kalacak ve insanlar O’nun izzet ve azametini bilemeyeceklerdi. Bir ana-baba bile evlatları üzerinde otorite sağlayabilmek için, bazı mükâfat ve cezalar tatbik ederler.
İlave bilgi için tıklayınız:
- "Bâb-ı Rububiyet ve Saltanattır ki, ism-i Rabbin cilvesidir." cümlesini izah eder misiniz?
- Onuncu Söz, Birinci Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü