"İşte, bu biçare kardeşinizde üç şahsiyet var. Birbirinden çok uzak, hem de pek çok uzaktırlar." Bu şahsiyetler Üstad'a mı has, yoksa herkeste var mıdır?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Şöyle ki: Bu fakir-i pür-taksir kardeşinizde, çok mükerrem ve muazzez tanıdığı Üstad'ının bazı hasletlerinden denizden katre nisbetinde vardır. Bu cümleden olmak üzere üç halimi arz edeceğim:

Birisi: Ta küçük yaştan beri..." (Barla Lâhikası, 63. Mektup: Hulusi Bey'in Fıkrası.)

Hulusi Ağabey'in bu ifadelerinden, Üstad Hazretlerinin bu üç şahsiyetinin herkeste derecesine göre olabileceğini anlayabiliriz.

Bizler de hizmete taalluk eden şahsiyetimizi kutsi bilip, nefsimizi daima zelil ve emmare görmeliyiz ve görebiliriz.

"İşte, bu biçare kardeşinizde üç şahsiyet var. Birbirinden çok uzak, hem de pek çok uzaktırlar."

"Birincisi: Kur'ân-ı Hakîmin hazine-i âlisinin dellalı cihetindeki muvakkat, sırf Kur'ân'a ait bir şahsiyetim var. O dellâllığın iktiza ettiği pek yüksek ahlak var ki, o ahlak benim değil; ben sahip değilim. Belki o makamın ve o vazifenin iktiza ettiği seciyelerdir. Bende bu neviden ne görseniz benim değil; onunla bana bakmayınız, o makamındır."

"İkinci şahsiyet: Ubudiyet vaktinde, dergâh-ı İlâhiyeye müteveccih olduğum vakit, Cenâb-ı Hakkın ihsanıyla bir şahsiyet veriliyor ki, o şahsiyet bazı âsârı gösteriyor. O âsâr, mana-yı ubudiyetin esası olan 'kusurunu bilmek, fakr ve aczini anlamak, tezellül ile dergâh-ı İlâhiyeye iltica etmek' noktalarından geliyor ki, o şahsiyetle, kendimi herkesten ziyade bedbaht, âciz, fakir ve kusurlu görüyorum. Bütün dünya beni medh ü senâ etse beni inandıramaz ki ben iyiyim ve sahib-i kemâlim."

"Üçüncüsü: Hakiki şahsiyetim, yani Eski Said'in bozması bir şahsiyetim var ki, o da Eski Said'den irsiyet kalma bazı damarlardır. Bazen riyaya, hubb-u câha bir arzu bulunuyor. Hem asil bir hanedandan olmadığımdan, hısset derecesinde bir iktisat ile düşkün ve pest ahlaklar görünüyor."

"Ey kardeşler! Sizi bütün bütün kaçırmamak için, bu şahsiyetimin gizli çok fenalıklarını ve sû-i hallerini söylemeyeceğim. İşte, kardeşlerim, ben müstaid ve makam sahibi olmadığım için, şu şahsiyetim, dellallık ve ubudiyet vazifelerindeki ahlaktan ve âsârdan çok uzaktır." (Mektubat, Yirmi Altıncı Mektup, İkinci Mebhas.)

Üstad Hazretlerinin bu ifadeleri hepimize güzel bir serlevha ve mühim bir derstir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 4.392
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...