"İttihad, cehl ile olmaz. İttihad, imtizac-ı efkârdır. İmtizâc-ı efkâr, mârifetin şuâ-ı elektrikiyle olur." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Bu cümlenin en kısa meali; cehalet ayrıştırır, ilim ve marifet ise birleştirir. Cehalet yıkar, bozar, dağıtır, ilim ve marifet ise yapar, toplar, birleştirir.
Bu durumda insanların birlik ve beraberlik içinde olabilmesi, güçlü ve sağlam bir marifet ve eğitimle mümkün olabilir. Bireyler ve toplum cehalet içinde iken, bunların ittihad edip birlik ve beraberlik sağlaması hayalden öteye geçemez.
Birliğin sağlanmasında ikinci önemli ve anahtar kelime “imtizac-ı efkâr” yani uzlaşma kültürüdür. İmtizac-ı efkâr; fikirlerin, düşüncelerin uyuşması, birleşmesi anlamına geliyor. Ama asıl mesele uzlaşma kültürüdür. Bu kültür Müslümanlar arasında sağlanmadıktan sonra birlik sağlanamaz.
Bir konuda uzlaşmak ile bir konuda aynı fikirde olmak ya da uyum içinde kalmak çok farklı şeylerdir. Faraza aynı fikirde değiliz, olmamak da daha verimlidir ve zaten olmamız da mümkün değil. O zaman birliğin korunmasında devreye uzlaşma giriyor.
İnsanlar eğitim ve marifette ne kadar derinleşirse, birliktelik ve uzlaşma da o kadar sağlam ve sarsılmaz olur. Evet, fikirlerin ihtilafıyla birlikte imtizac-ı efkarı en güzel Efendimiz (a.s.m) şu hadisiyle ortaya koymuştur:
“Ümmetimin ihtilâfı rahmettir.”(1)
(1) bk. el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 1:64; el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 1:210-212.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü