"Kezalik, Şems-i Ezelînin de bütün canlı mahlûkatta ihya ve nefh-i hayat cihetiyle bir tecellî-i ehadiyeti vardır ki..." Burada neden "ehadiyet" seçilmiş, izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Allah’ın isim ve sıfatlarının iki tarzda tecellisi vardır.
Birisi: Kâinatın umumu üzerinde büyük ve azametli tecelliyatıdır.
Diğeri ise: Kâinatın bir cüz’ünde ve cüz’îsindeki tecelliyatıdır.
Kâinatın umumunda tecelli eden o isim ve sıfatlar, çok azametli ve muhit olmasından, okunması ve ihata edilmesi herkese müyesser olmuyor. Onun için Allah, o külli ve muhit tecellileri bir cüzde ve cüz’ide de küçük mikyasta izhar ediyor ki herkes rahatça ve kolaylıkla okuyabilsin.
Allah’ın kudretinin her şeyi ihata etmiş olması vahidiyet cihetiyle, insana kudret vermesi de ehadiyet cihetiyle O’nun birliğini gösterir.
İşte, kâinatın umumunda azamet ve kibriya ile tecelli eden isim ve sıfatlarına vahidiyet denir. Onun küçük bir modeli hükmünde olan cüz’ündeki tecelliyatına da ehadiyet denir.
Vahidiyet: Küllî ve umumî tecelliyattır.
Ehadiyet ise, cüz’î ve hususî bir tecelliyattır.
Allah’ın o sonsuz kudretiyle bütün mahlûkat âlemini ihata etmiş olması gösteriyor ki, bütün eşyayı yaratan sevk ve idare eden kudret birdir, ikinci bir kuvvetin varlığı imkânsızdır. Yani vahidiyet cihetiyle İlâhî kudret bütün mahlûkata muhittir. Besmelenin İkinci Sırrında şöyle buyurulur: “İşte, vâhidiyet içinde ukulü boğmamak ve kalbler Zât-ı Akdesi unutmamak için, daima vâhidiyetteki sikke-i ehadiyeti nazara veriyor… ”
Bu kâinat sarayı bir bütün olarak Allah’ın birliğine şehadet eder. Bu şehadet vahidiyet cihetiyledir. O muhteşem saray içinde, ondan süzülen ve onun meyvesi hükmünde olan insan da Allah’ın birliğini ilan eder. Bu ilan ehadiyet cihetiyledir.
Fatiha Sûresinde Cenab-ı Hak, kendisini Rabbü’l- âlemin olarak tanıtır, son sûrede ise Rabbü’n-nâs olarak.
İnsanın nutfe halini terbiye ederek konuşan ve işiten bir canlı haline getiren ancak bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’tır. Allah’ın birliğine bütün kâinat da şahiddir, bir tek insan da… Birincisi vahidiyet cihetiyle, ikincisi ise ehadiyet cihetiyle…
Kâinatın tamamını Rabbü’l- âlemin olan Allah terbiye etmiştir. Bütün yıldızları direksiz durdurmakta, bütün gezegenleri mükemmel bir intizamla hareket ettirmektedir. Bu ise bütün sıfatları sonsuz olan, şerikten münezzeh bir tek Halık’ı ve tek bir Malik’i göstermektedir.
Bütün o muhteşem âlemler gibi her bir hayvan nev’inin bütün fertleri de İlâhî terbiyeden geçmiş, kendi mahiyetlerine en uygun cihazlarla donatılmış ve her birine ona layık rızık tayin edilmiş ve yaratılmıştır. İşte en cüz’î bir canlının da kendisinde tecelli eden İlâhî isimlerle Allah’ın varlığını ve birliğini göstermesi vahidiyet içinde bir ehadiyetin tecellisiyledir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü