Kur’an’ın veciz olmasına örnek olarak Yasin suresi’nin 78-80. ayetleri veriliyor; açıklar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Hem mesela, asi bir insanın, "Çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diye meydan okur gibi inkârına karşı Kur'an der:

"Kim başlangıçta yaratmış ise, O diriltecek. O yaratan zat ise, her bir şeyi her bir keyfiyette bilir. Hem size yeşil ağaçtan ateş çıkaran bir zat, çürümüş kemiğe hayat verebilir." (Yasin, 36/78-80)

İşte şu kelâm, diriltmek davasına çeşitli cihetlerle bakar, isbat eder.

Evvela, insana karşı ettiği ihsanlar silsilesini şu kelamıyla başlar, tahrik eder, hatıra getirir. Başka ayetlerde tafsil ettiği için kısa keser, akla havale eder. Yani, size ağaçtan meyveyi ve ateşi, ottan erzakı ve hububu, topraktan hububatı ve nebatatı verdiği gibi, zemini size hoş -her bir erzakınız içinde konulmuş- bir beşik ve âlemi, güzel ve bütün levazımatınız içinde bulunur bir saray yapan bir zattan kaçıp başıboş kalıp, ademe gidip saklanılmaz. Vazifesiz olup kabre girip uyandırılmamak üzere rahat yatamazsınız.

Sonra, o davanın bir deliline işaret eder, "yeşil ağaç" kelimesiyle remzen der:

"Ey haşri inkâr eden adam! Ağaçlara bak! Kışta ölmüş kemikler gibi hadsiz ağaçları baharda dirilten, yeşillendiren; hatta her bir ağaçta yaprak, çiçek ve meyve cihetiyle haşrin üç ayrı numunelerini gösteren bir zata karşı inkâr ile akıldan uzak görmek ile kudretine meydan okunmaz." (Sözler, Yirmi Beşinci Söz, Birinci Şule)

Sonra bir delile daha işaret eder, der: "Size ağaç gibi kesif, ağır, karanlıklı bir maddeden ateş gibi latîf, hafif, nurani bir maddeyi çıkaran bir zattan, odun gibi kemiklere ateş gibi bir hayat ve nur gibi bir şuur vermeyi nasıl uzak görüyorsunuz?"

Sonra, bir delile daha açık delalette bulunup der ki:

"Bedeviler için kibrit yerine ateş çıkaran meşhur ağacın, yeşil iken iki dalı birbirine sürüldüğü vakit ateşi yaratan(1) ve rutubetiyle yeşil ve hararetiyle kuru gibi iki zıd tabiatı cemedip, onu buna menşe etmekle her bir şey hatta asli unsurlar ve esas tabiatlar, onun emrine bakar, onun kuvvetiyle hareket eder, hiçbirisi başıboş olup tabiatıyla hareket etmediğini gösteren bir zattan, topraktan yapılan ve sonra toprağa dönen insanı, topraktan yeniden çıkarması akıldan uzak görülmez, isyan ile ona meydan okunmaz." (bk. age., ay.)

Sonra, Hazret-i Musa Aleyhisselâm'ın meşhur ağacını hatıra getirmekle “Hz. Muhammed (asm)'in şu davası, Hz. Musa (as)'nın dahi davasıdır.” şeklinde peygamberlerin ittifakına gizli bir ima edip, şu kelimenin vecizliğine bir letafet daha katar.(2)

Dipnotlar:

1) bk. Tefsirlerde nazara verildiği üzere, merh ve afar denilen iki ağaç, su damlayacak şekilde yeşil iken, merh afara sürtülünce bunlardan ateş çıkar, yanmaya başlar.
2) Hz. Musa ilk vahye mazhar olduğunda, gecenin karanlığında etrafa ışık saçan bir ağaç görmüştü. bk. Tâhâ, 20/10-11.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...