“Mertebe-i rıza” ne demektir? Bu mertebeye ulaşmak için ne yapılmalıdır?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Üstad Hazretleri şöyle buyurur:

"Şu dünya hayatında en bahtiyar odur ki: Dünyayı bir misafirhane-i askerî telakki etsin ve öyle de iz’an etsin ve ona göre hareket etsin. Ve o telakki ile en büyük mertebe olan mertebe-i rızayı çabuk elde edebilir."(1)

Her insan, kulluk vazifesini yerine getirmekle mükellef bir asker gibidir. Ve bu asker, dünya kışlasında misafir; terhis oluncaya kadar orada kalacaktır. Kendini asker ve misafir bilen insan, ne diğer arkadaşlarının teveccühlerini kazanmaya çalışır ne de bu dünya kışlasına gönül bağlar. Askerin vazifesi, emir dairesinde hareket etmek ve ücretini ancak Sultanından beklemektir.

Bu dünya kışlasında da insan için mertebe-i rızaya ermenin yolu, dünyaya kalbini kaptırmamak ve kullara kendini beğendirme hevesine kapılmayıp, her işinde sadece ve sadece Allah’ın rızasını esas almaktır.

Böyle bir insan, talim vazifesini aksatmadan yürütür ve terhis olacağı günü merakla bekler. Ne asker arkadaşlarından ayrılmanın elemini çeker ne de resmî elbisesinden soyunacağına üzülür. İlahi emirler dairesinde bir ömür geçirir. “İnnalillah” sırrına erer. Allah için çalışır, Allah için sever ve Allah için düşmanlık eder. Böylece en büyük mertebe olan rıza mertebesini kazanma yoluna girmiş olur.

Rıza mertebesine ermenin bir başka reçetesini de şu cümlede buluyoruz:

"Madem ki her şeyin Allah’tan olduğunu bilirsin ve ona iz’anın vardır. Zararlı menfaatli her şeyi tahsin ve hüsn-ü rıza ile kabul etmek lazımdır."(2)

Kendisine ihsan edilen nimetlere şükür yanında, imtihan için karşısına çıkarılan belâ ve musibetleri de rıza ile karşılayan, şikâyette bulunmayıp, teslim ve tevekkül yoluna giren insan, rıza mertebesine ermenin en büyük bir sebebini yakalamış demektir. Fecr suresinde bu konu ile ilgili şu ayetler çok manidardır:

"Ey kâmil bir iman ve sâlih amellerle huzura ermiş nefis! Sen ondan razı, o da senden razı olarak Rabbine dön! Dürüst ve samimi kullarımın arasına katıl! Cennetime gir!.." (Fecr, 89/27-30)

İşte Allah'ın bizden razı olmasının en mühim bir sebebi de kulları olarak ondan ve kararlarından razı olmamızdır.

Dipnotlar:

1) bk. Mektubat, Dokuzuncu Mektup.

2) bk. Mesnevî-i Nuriye, Şule.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 13.060
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...