Mesih'in, Deccal'ı öldürmesi ne manaya gelir; temsilî bir mana mı yoksa hakikaten fiilî ölümüne sebep olmak mı?
Değerli Kardeşimiz;
Üstad Hazretleri, dinsiz cereyanların hâkim olduğu bir dönemde Hz. İsa’nın (as) yeniden dünyaya döneceğini ifade etmektedir.
Hz. İsa (as) yeryüzüne ikinci kez gelişinde Kur'an’la hükmedecek, Kur'an’a tabi olacaktır. Hristiyanlık ile Müslümanlık birleşerek, dinsizlik cereyanına karşı Kur'an ahlakını yaşayarak üstün geleceklerdir. Üstad Hazretleri şöyle buyurmaktadır:
" 'Ahir zamanda Hazret-i İsa (as) gelecek, Şeriat-ı Muhammediye (asm) ile amel edecek.' mealindeki hadsin sırrı şudur ki: Ahir zamanda felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfriye ve inkâr-ı uluhiyete (Allah’ı inkar) karşı İsevîlik dini tasaffi ederek ve hurafattan tecerrüd edip İslamiyete inkılab edeceği bir sırada, nasıl ki İsevîlik şahs-ı manevisi, vahy-i semavi kılıncıyla o müdhiş dinsizliğin şahs-ı manevisini öldürür; öyle de Hazret-i İsa (as), İsevîlik şahs-ı manevisini temsil ederek, dinsizliğin şahs-ı manevisini temsil eden Deccal’ı öldürür,. yani inkâr-ı uluhiyet fikrini öldürecek."(1)
“…felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfrîye ve inkâr-ı uluhiyete (Allah’ı inkar) karşı İsevîlik dini tasaffi ederek (arınarak) ve hurafattan tecerrüd edip İslâmiyete inkılab edeceği,..”
Bu ifadelerden de anlaşıldığı gibi, Hz. İsa (as) ile Hz. Mehdi müşterek fikrî mücadeleleri ile Deccalı ortadan kaldıracaklar, iman hakikatlerini dünyaya yayacak ve tüm inananların huzur ve saadetlerine vesile olacaklardır. Bugün Avrupa’nın birçok yerinde Müslüman olanların sayısı her geçen gün artmaktadır. Müslüman olanlar da ekseriyetle ilim ve fikir adamlarıdır. Hatta birçok papazın da Müslüman oldukları bir hakikattir.
Bediüzzaman Hazretleri bu hikmetli açıklamasında Hz. İsa’nın (as) ahir zamanda tekrar dünyaya geldiğinde İslam dininin hakikatlerine göre hareket edeceği yönündeki hadisi tefsir etmektedir. Hz. İsa’nın mücadelesi çeşitli hurafeler ve geleneklerle özünden uzaklaşan Hristiyanlığın özüne dönmesi ile başlayacaktır. Hz. İsa Hristiyanlığı tüm batıl hurafelerden temizleyecek ve İslamiyet’e döndürecektir.
Böylece Hristiyanlar ve Müslümanlar birlik olup, dünya üzerinde çok büyük bir kuvvet teşkil edeceklerdir. Hz. İsa dinsizliği temsil eden Deccal’i öldürecek yani inkâr-ı uluhiyet fikrini tamamen yeryüzünden kaldıracaktır.
"İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazreti İsa (as)’ın şahsiyet-i maneviyesinden ibaret olan hakiki İsevilik dini zuhur edecek, yani rahmet-i ilahiyetinin semasından nuzul edecek; hal-i hazır Hristiyanlık dini o hakikata karşı tasaffi edecek, hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak, hakaik-i İslamiye ile birleşecek; manen Hristiyanlık bir nevi İslamiyet’e inkilab edecektir…"(3)
Bediüzzaman Hazretleri bu ifadelerinde dinsizliği temsil eden Deccal’in görünürde çok kuvvetli olduğuna dikkat çekmektedir. İşte bu dönemde Hz. İsa (as), Allah’ın rahmeti sayesinde tekrar yeryüzüne gelecek ve böylece hakiki Hristiyanlık ortaya çıkacaktır. Daha önce de dikkat çektiğimiz gibi, Hz. İsa’nın ilk yapacağı şey, vahyedilmesinden sonra çeşitli tahrifata uğrayan Hristiyanlık dinini aslına döndürmek, tüm batıl fikirleri, sapkın inanışları, aslı olmayan örf ve adetleri ortadan kaldırmak olacaktır. İki bin yıldan bu yana aslından uzaklaşmış olan Hristiyanlığı aslına döndürebilecek olan tek kişi Hz. İsa’dır.
“…hakaik-i İslamiye ile birleşecek; manen Hristiyanlık bir nevi İslamiyet’e inkilab edecektir..."
Hristiyanlık tasaffi ederek aslına geri dönecek, Allah katında en son ve en mükemmel hak din olan İslam’ın ulvi hakikatleriyle buluşacaktır.
"Ve Kur'an’a iktida (uymak, tabi olmak) ederek, o İsevilik şahsı manevisi tabi; ve İslamiyet, metbu (tabi olunan) makamında kalacak. Din-i Hak, bu iltihak neticesinde azim bir kuvvet bulacaktır. Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken; âlem-i semavatta cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsa (as), o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık, bir Kadir-i Külli Şey’in vaadine istinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem Kadir-i Külli Şey’ vaadetmiş, elbette yapacaktır."(4)
"…Kur'an’a iktida ederek, o İsevilik şahsı manevisi tabi ve İslamiyet, metbu’ makamında kalacak..."
Hristiyanlığın Hz. İsa (as) ile başlayacak olan bu değişim, eşsiz rehber, ezelî ve ebedî ferman olan Kur'an’a tâbi olmakla neticelenecek. Hz. İsa’nın şahsı ve ona tâbi olan Hristiyanlık İslam’a tâbi olacak.
"…Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslamiyet ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak…"
Hz. İsa (as) rehberliğindeki Hristiyanlık Kur'an’a tabi olduğunda çok büyük bir kuvvet meydana gelecek. Çünkü günümüzde dünyanın en büyük iki dini olan Hristiyanlık ve Müslümanlık hem siyasi, hem iktisadi hem de manevi yönden çok büyük iki kuvvettirler. Bu nedenle de dinsiz cereyanlar karşısında birleştiklerinde çok büyük bir güç kazanarak dinsizlik cereyanlarını fikren yok edip, dağıtacaklardır. İnsanları hakiki gayesinden uzaklaştıran, menfaatperest, sevgisiz, çatışmacı bir hayata sevkeden materyalist felsefenin ve dinsizliğin dünya üzerindeki tesirleri iki dinin birleşmesiyle ortadan kalkacaktır.
"…cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsa (as), o din-i hak cereyanının başına geçeceğini…"
İki dinin ittifakı ve Hristiyanların Kur'an'a tabi olması ile dünyada nüfus çoğunluğuna sahip olacak iki din, tek bir ses ve tek bir vücut gibi hareket edecek, bu hak dinin başına ise Hz. İsa geçecektir. Üstad Hazretleri Hz. İsa’nın yeryüzüne gelip, bu hareketin başına geçeceğini Peygamberimiz (asm)’in hadislerinde haber verdiğini hatırlatmış ve bu nedenle de bu haberin mutlak tahakkuk edecek olan hak bir malumat olduğunu söylemiştir.
Üstad Hazretleri, Deccal ve teşkil ettiği dinsiz kuvvet ile alakalı şu tariflerde bulunmaktadır:
"Hem âlem-i insaniyette inkâr-ı uluhiyet niyetiyle medeniyet ve mukaddesat-ı beşeriyeyi zîr ü zeber eden Deccal komitesini, Hazret-i İsa (as)’ın din-i hakikîsini İslamiyet’in hakikatıyla birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaatı namı altında ve 'Müslüman İsevîleri' ünvanına layık bir cemiyet, o Deccal komitesini, Hazret-i İsa (as)’ın riyaseti altında öldürecek ve dağıtacak; beşeri, inkâr-ı uluhiyetten kurtaracak." (5)
“... inkâr-ı uluhiyet niyetiyle medeniyet ve mukaddesat-ı beşeriyeyi zîr ü zeber…"
Bediüzzaman, Deccal ve onun temsil ettiği dinsiz cereyanları “Allah’ın varlığını inkâr maksadıyla medeniyeti ve insanların mukaddesatlarını karıştıran” bir birlik olarak tarif etmektedir.
“... Hazret-i İsa Aleyhisselâm’ın din-i hakikisini İslamiyet’in hakikatıyla birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaatı namı altında ve 'Müslüman İsevîleri' ünvanına layık bir cemiyet…"
Tüm hurafelerden tasaffi ederek hakiki Hristiyanlığın İslam dini ile birleşmesi için samimiyetle, fedakârane gayret sarf eden Hz. İsa ve samimi İsevileri Üstad “Müslüman İseviler” olarak tarif etmektedir. Hz. İsa rehberliğindeki bu Müslüman İseviler cemaati, Üstad’ın "Deccalin şahs-ı manevîsi" olarak ifade ettiği dinsizlik cereyanlarını ortadan kaldıracaktır.
"'O kadar kuvvetlidir ve devam eder; yalnız Hazret-i İsa (as) onu öldürebilir, başka çare olamaz.' rivayet edilmiş. Yani, onun mesleğini ve yırtıcı rejimini bozacak, öldürecek; ancak semavi ve ulvi, halis bir din İsevilerde zuhur edecek ve hakikat-ı Kur’aniyeye iktida ve ittihad eden bu İsevi dinidir ki, Hazret-i İsa (as)’ın nüzulü ile o dinsiz meslek mahvolur ölür. Yoksa onun şahsı bir mikrop, bir nezle ile öldürülebilir."(6)
Üstad Hazretleri bu hikmetli ifadeleriyle Deccal’i ancak Hz. İsa’nın (as) yok edebileceğine işaret eden hadislere dikkat çekmiştir. Deccal’in kurduğu düzeni, saldırgan rejimi ortadan kaldıracak olan, dinsizliği insanlar arasında yaymak ve mukaddesatı bozmak olarak tarif edilen mesleğini bozacak olan Hz. İsa, ona tabi olan samimi İseviler ve hurafelerden sıyrılıp Kur'an’a teslim olan Hristiyanlardır. Hz. İsa’nın yeryüzüne ikinci kez gelişi ile Deccal’in dinsiz mesleği ölecektir.
“... o dinsiz meslek mahvolur ölür. Yoksa onun şahsı bir mikrop, bir nezle ile öldürülebilir...”
Üstad burada çok ehemmiyetli bir konuya dikkat çekmektedir. Mühim olan dinsizliği insanlar arasında yaymak için gayret sarf eden insanları teker teker fikren tesirsiz hale getirmek değil, dinsiz cereyanların yaşamasına imkân veren, onlara fırsat temin eden tüm fikrî sistemlerin ortadan kaldırılmasıdır.
Üstad, Hz. İsa’nın (as) İsevilerin dinsiz cereyanlarını yok edeceğini ise şu şekilde ifade etmektedir:
"Şahs-ı İsa (as)’ın kılıncı ve maktul olan şahs-ı Deccal’in, teşkil ettiği dehşetli maddiyunluk ve dinsizlik azametli heykeli ve şahs-ı manevisini mahvedecek ancak İsevi ruhanileridir ki; o ruhaniler, din-i İsevi’nin hakikatini hakikat-i İslamiye ile mezcederek o kuvvetle onu dağıtacak, manen öldürecek…"(7)
Dipnotlar:
1) bk. Mektubat, Birinci Mektup.
2) bk. age.
3) bk. Mektubat, On Beşinci Mektup.
4) bk. age.
5) bk. age., Yirmi Dokuzuncu Mektup, Yedinci Kısım.
6) bk. Şualar, Beşinci Şua.
7) bk. age.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü