"Miktar-ı kaderî ve miktar-ı ilmî olmazsa, binler harici ve maddi kalıplar, küçücük bir hayvanın cesedinde istimal edilmek lazım gelir." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"... Kader, ilmin bir nevidir ki, her şeyin manevi ve mahsus kalıbı hükmünde bir miktar tayin eder. Ve o miktar-ı kaderî, o şeyin vücuduna bir plan, bir model hükmüne geçer. Kudret icad ettiği vakit, gayet suhuletle, o kaderî miktar üstünde icad eder. Eğer o şey muhit ve hadsiz ve ezelî bir ilmin sahibi olan Kadîr-i Zülcelâle verilmezse, sabıkan geçtiği gibi, binler müşkülat değil, belki yüz muhalât ortaya düşer. Çünkü o miktar-ı kaderî ve miktar-ı ilmî olmazsa, binler harici ve maddi kalıplar, küçücük bir hayvanın cesedinde istimal edilmek lâzım gelir."(1)

“Bütün canlılar, mevcudat ve eşya; sonsuz ilim ve irade sahibi bir Allah’ın kader planı ile icat ediliyorlar." Kader, ilmin bir çeşididir ki, her şeyin manevî ve mahsus kalıbı hükmünde bir miktar tayin eder. Ve o kaderin biçtiği miktar, o şeyin vücuduna bir plan ve model hükmüne geçer. Kudret icat ettiği vakit; gayet kolaylıkla o kaderin takdir etmiş olduğu miktar ve model üstünde icat eder.

İnsan hayatının mahiyeti Üstadımızın ifadesiyle şuûn ve sıfât-ı İlâhiyenin bir mikyâsı” olduğundan bu büyük hakikatin de küçük bir misalini insanın icraatında seyredebiliyoruz. İnsan bir cümleyi aklında tasarladığında o cümlenin kalıbı hazırlanmış demektir. Yazmaya karar verdiğinde harfler o ilimdeki tanzime göre kâğıda dökülürler. Cümlenin akılda planlanması kadere, kâğıda dökülmesi ise kudrete misaldir. Eğer o cümledeki kelimelerin bir ilimden aktığı kabul edilmezse, her kelime, hatta her harf için maddî kalıplar olması gerekir. Böyle bir şeye şahit olmadığımıza göre, cümlenin bir ilimde şekillendiği ve kudret ile haricî vücuda kavuştuğu şüphesiz kabul edilecektir.

1) bk. Lem'alar, Yirmi Üçüncü Lem'a.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...