"Musibet geldikçe bana bağırıyorlar. Tatlı yendikçe Cündüp çağrılıyor." ifadesindeki “cündüb” kelimesi neden kullanılmıştır, açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"Bir işte mehâsin ve şeref hasıl oldukça, havassa peşkeş edilir, seyyiat olsa, avama taksim edilir."
"Mesela, bir tabur galebe çalsa, şan ve şeref kumandana verilir, taksim edilmez. Mağlûp olduğu vakit, seyyie tabura taksim edilir. Meselâ, bir aşiret namuskârane bir iş etse, 'Aferin Hasan Ağa' derler. Fenalık ettikleri vakit, 'Tuh! Ne pis aşiretmiş' diyecekler. * وَاِذَا تَكُونُ كَرِيهَةٌ اُدْعٰى لَهَا - وَاِذَا يُحَاسُ الْحَيْسُ يُدْعٰى جُنْدُبُ kavl-i meşhuru, şu acip zulmün tercümanıdır."
"Hem de şu içtimâi sistemdeki damar-ı zulmün bir mecrâsı da şudur: Yüksek tabakadaki birinin öldürülmesiyle, çok seneler matem tutulur. Hâlbuki, onun cinayetiyle tabaka-i avamda yüzer, belki binler kişi telef olsa, bir iki günde unutulur. Şu ise, adalet-i Kur’âniyeye zıttır. Bir şah, bir gedayı öldürse, şeriat kısasa hükmeder, ikisini bir görür."(1)
* “Musibet geldikçe bana bağırıyorlar. Tatlı yendikçe Cündüb çağırılıyor.” deyimi, bir işte sevap ve şeref hasıl oldukça üstünlere peşkeş edilir, günah ve kusur olsa avama taksim edilir, sözüne bir deyim ve kalıp olmuştur. Bu yüzden deyimler parça şeklinde değil bir bütün halinde değerlendirilirler.
"Cündüb" kelimesi deyimin içinde geçen bir teşbih ve temsildir, bir başına mana ifade etmez. Bununla beraber, bu "Cündüb" kelimesi lügat ve bazı kamuslarda "Bir nevi çekirge" ve "Yağmacı" diye geçiyor. Bu noktadan değelendirildiğinde şöyle bir mana çıkmaktadır:
"Musibet vaktinde bana bağırıyorlar, sıkıntı vaktinde beni arıyorlar, beni çağırıyorlar. Fakat iş feraha ve nimet paylaşımına geldindiğinde beni kimse tanımaz, çekirge tabiatlı yağmacı kişiler sofranın başına davet edilir."
"Kötü günde beni arayanlar, iyi günde neden beni arayıp sormazlar." diyerek serzenişte bulunuyor. Yani musibette de sevapta da adilane paylaşmak esas olmalıdır. İyiliği kuvvetlilere kötülüğü zayıflara taksim etmek adilane bir yaklaşım değildir.
(1) bk. Tulûat, Zulümün Şedit Bir Nev'i.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Dünyaca havas tanılan insanlardaki meziyet, sebeb-i tevazu ve mahviyet iken, tahakküm ve tekebbüre sebep olmuştur. Fukara aczi, avamın fakrı, sebeb-i merhamet ve ihsan iken, esarete, mahkûmiyetlerine müncer olmuştur."
Zengin olan kişilerin baskıcı ve kibirli olmasının sebebi nedir? Hemen altındaki satırla ilgisi var mı?
" Bir işte mehâsin ve şeref hasıl oldukça, havassa peşkeş edilir, seyyiat olsa, avama taksim edilir."
Çok güzel açıklama