"Nakkaş-ı Ezelî'nin gece gündüz ipleriyle dokuduğu eşyadaki sanat-ı Rabbaniyenin insicamına bir mekik vazifesini yapıyor." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Burada Güneş'ten bahsediliyor. Cümlenin içinde geçtiği pasajın hepsini buraya alalım ve değerlendirelim:
"Evet, Kur’ân Güneş'ten güneş için bahsetmiyor. Belki onu ışıklandıran Zat için bahsediyor. Hem Güneş'in insana lüzumsuz olan mahiyetinden bahsetmiyor. Belki güneşin vazifesinden bahsediyor ki, sanat-ı Rabbâniyenin intizamına bir zemberek ve hilkat-i Rabbâniyenin nizamına bir merkez, hem Nakkâş-ı Ezelînin gece-gündüz ipleriyle dokuduğu eşyadaki sanat-ı Rabbâniyenin insicamına bir mekik vazifesini yapıyor." (Sözler, Yirmi Beşinci Söz, Birinci Şule)
Üstad'ın yine Onuncu Söz'de ifade ettiği şu cümlesine bakalım:
"Zaman bir ip, bir şerittir ki, o Sâni-i Zülcelal her sene bir başka âlemi ona takıp gösteriyor." (bk. age., Onuncu Söz, Mukaddime)
Bu ifadede zaman, üzerine bir şeyler takılan bir ip veya üzerine bir şeyler yazılan bir defter sayfasına benzetilmiştir. Zaman olmasa her şey donuk kalacaktı, hareket etmeyecekti. Bizler varlığı ve masnuatı zaman sayfasında izlemekteyiz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü