"Nasıl şükür nimeti ziyadeleştiriyor; öyle de şekva musibeti ziyadeleştirir. Hem merhamete liyakati selb eder." cümlelerini nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
Kerim ve cömert olan zengin bir zat, muhtaç ve miskin bir adama ikramda bulunsa, o da bu ihsan ve ikrama karşı minnet ve şükranlarını ifade etse, o zengin zat ona lütuflarını ziyadeleştirir.
O miskin adam, o zengin zata, teşekkür yerine “Neden daha fazla ihsanda bulun muyorsun?" diye şikâyette bulunup sitem etse, elbette o zatın ihsanından mahrum kalacaktır.
İşte şükreden kul ile şikâyet içinde bulunan kulun hâli bu misaldeki gibidir. Şükür, Allah’ın ihsan ve ikramını celp eden tatlı ve cazip bir iksir iken; şikâyet, o ihsan ve ikramı meneden acı ve edebe muhalif bir isyan hâlidir. İnsan şükürle Allah’ın rahmet ve ihsanını celbeder; şikâyet ve şekva ile de musibeti ve belaları üstüne çeker, şefkatten ve lütuftan mahrum kalır.
İnsan Allah’a karşı ne kadar aczini ve fakrını idrak edip, ona iltica ederse, Allah da insana o kadar merhamet ve şefkat ile muamele eder.
"Nasıl şükür nimeti ziyadeleştiriyor; öyle de şekva musibeti ziyadeleştirir. Hem merhamete liyakati selb eder." (Lem'alar, İkinci Lem'a)
Bir mümin ne kadar şükrederse, maddi nimetleri ziyadeleştiği gibi, hakiki nimet olan sevapları ve cennetteki makam ve dereceleri de kadar çoğalır. Bir gafil de ne kadar şikâyet ederse, günah ve azabı da o kadar ziyadeleşir.
Üstad Hazretleri bu hakikate şu şekilde işaret ediyor:
"... Öyle de bir insan hiçlikten vücuda gelip, taş olmayarak, ağaç olmayıp, hayvan kalmayarak, insan olup, Müslüman olarak, çok zaman sıhhat ve afiyet görüp yüksek bir derece-i nimet kazandığı halde, bazı arızalarla, sıhhat ve afiyet gibi bazı nimetlere layık olmadığı veya su-i ihtiyarıyla veya su-i istimaliyle elinden kaçırdığı veyahut eli yetişmediği için şekva etmek, sabırsızlık göstermek, 'Aman, ne yaptım böyle başıma geldi?' diye rububiyet-i İlahiyeyi tenkit etmek gibi bir hâlet, maddi hastalıktan daha musibetli, manevi bir hastalıktır. Kırılmış elle döğüşmek gibi, şikâyetiyle hastalığını ziyadeleştirir." (bk. a.g.e., Yirmi Beşinci Lem'a, On Sekizinci Deva)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Ben şükretmenin kendisi de nimet, hem şikayet etmenin kendisi de mahza musibet diye anlıyorum.
Çünkü şükretmek manen insanı rahatlattığı gibi, şikayet etmek de insanı azap gibi sıkıyor.
Sadece bu dahi nimeti arttırmak veya şikayet nimeti azaltmak olduğu anlaşılıyor.
Ekstradan nimet veya musibet vermese dahi Allah nimeti yada musibeti artırmadı, denilmez.
Böyle düşünebilir miyiz?