"Nazarını âleme gezdir. Hangi yerinde noksaniyeti görebilirsin? Kellâ, gören görmez-meğer kör ola veya ..." Buradaki "gören görmez." tabirini nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
"Tenbih: فَارْجِعِ الْبَصَرَ هَلْ تَرٰى مِنْ فُطُورٍ Nazarını âleme gezdir. Hangi yerinde noksaniyeti görebilirsin? Kellâ! Gören görmez. Meğer kör ola veya kasr-ı nazar illetiyle müptela ola."
"İstersen Kur’an’a müracaat et. Delil-i inayeti vücuh-u mümkinenin en ekmel vechiyle bulacaksın. Zira Kur’an, kâinatta tefekküre emir verdiği gibi fevaidi tezkâr ve nimetleri ta’dad eder. İşte o âyât, şu bürhan-ı inayete mezahirdir. İcmali budur, tut!"(1)
"Gören görme", "Basar görür, ama basiret görmez." demektir. Yani insanın maddi gözünün bir şeyi sağlıklı bir şekilde görmesi yetmiyor, onun arkasında gönül gözü denilen basiretin de görmesi gerekir. Halk tabirindeki "bakar kör" ifadesi de bu inceliğe matuftur.
İnsanın maddi gözü sağlıklı bir şekilde çalıştığı halde, manevi gözü kör olursa, Allah’ın sanatları üstündeki o sayısız mükemmellikleri ve nimetleri görmez, onları ya sebebe verir ya da tesadüfe havale eder. Şimdiki dinsiz felsefeden istifade eden çoğu insanların durumu gibi.
(1) bk. Muhakemat, Üçüncü Makale (Unsuru'l-Akide), Birinci Maksat.
İlgili ders videosu için tıklayınız:
- Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (39. Bölüm).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü