"Ve keza, bir gün veya bir sene zarfında vukua gelen küçük küçük kıyametleri, haşirleri gören bir adam, saadet-i ebediyenin, haşrin tulû-u fecriyle, şahsı bir nev hükmünde olan insanlara ihsan edileceğine şüphe edemez." İzahı?
Değerli Kardeşimiz;
"Ve keza, bir gün veya bir sene zarfında vukua gelen küçük küçük kıyametleri, haşirleri gören bir adam, saadet-i ebediyenin, (haşrin tulû-u fecriyle, şahsı bir nev' hükmünde olan) insanlara ihsan edileceğine şüphe edemez."(1)
Küçük su birikintileri, nem ve rutubetler, nasıl büyük bir su kitlesi olan denize işaret ediyor ise, aynı şekilde dünya üzerinde her an özellikle de bahar mevsiminde sergilenen küçük haşir ve neşirler, insanlığın büyük haşir ve neşrine işaret eden alametler ve ipuçları hükmündedirler.
Gündüz vaktindeki parıltı ve gün ışıkları, nasıl Güneş'in varlığını ispat eden zahiri alametler ise, dünyada görülen günlük, mevsimlik ve senelik ölüp dirilmeler de aynı şekilde büyük diriliş gününün nişaneleri ve alametleri hükmündedirler.
Gözümüz önünde her yıl, her mevsim sayısız haşir ve neşirleri gösteren bir Zat için, "Acaba ölen insanları tekrar diriltebilir mi?" diye endişe ve şüphe etmek, gayet mantıksız bir ahmaklık olur. Yani Allah’ın yaptıkları yapacaklarının teminatı hükmündedir. Bu incelikleri iyi okuyamayan ahmaklar ancak haşirden şüphe ederler.
(1) bk. İşârâtü'l-İ'câz, Fâtiha Sûresi Tefsiri.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü