"Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen güzel rüya görür. Güzel rüya gören hayatından lezzet alır." Güzel rüya görmekle hayattan lezzet almayı beraber zikretmek nasıl anlaşılabilir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen güzel rüya görür. Güzel rüya gören hayatından lezzet alır."(1)

"Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır."(2)

İnsanın kalp ve aklında ne hükmedip yerleşmiş ise, o hükme göre hadiseleri yorumlayıp algılaması, insan fıtratının değişmez bir prensibidir.

Mesela pesimist (karamsar) bir filozof her şeyi karamsar olarak okur ve anlar, hayatı da ona göre şekillenir. Optimist (iyimser) bir filozof ise her şeyi iyimserlik penceresinden izler hayatı da ona göre algılar. Kırmızı gözlük nasıl eşyayı kırmızı gösteriyor ise, siyah gözlük de eşyayı siyah gösterir.

Münkir, kainatı anlamsız, işe yaramaz ve tesadüfün oyuncağı olarak gördüğü için, her şey ona azaplı ve sıkıntılı olarak yansır. Mümin ise her şeyin anlamlı, faydalı ve Allah’ın tedbir ve idaresinde olduğunu bildiği için, her şey ona sevimli ve huzurlu olarak yansır.

Keza ibadet de bir gözlüktür; onu takmayan, mevcudatın yapmış oldukları fıtri ibadetleri göremez ve okuyamaz. Sağlam bir iman nasıl her şeyin ardında Allah’ın kudret elini ve tasarrufunu zahir bir şekilde gösteriyor ise, sağlam bir ibadet de mevcudatın hal ve kal dili ile yapmış oldukları ibadetleri zahir bir şekilde gösterip ilan eder. Bu, Allah’ın insanın alemine koyduğu önemli bir kanun, mühim bir prensiptir. Bu kanun ve prensibin konulmasının sebebi de her şeyde Allah’a giden yolu görebilmek içindir.

Yukarıdaki ibareler uğursuz ve çirkin bakmanın muhalif manalarını ifade eder ki, bu ibarelerin manayı muhalifinden uğursuz bakmanın ne denli çirkin olduğu çıkar. Yani mana-yı muhalifi ile şöyle diyebiliriz: "Çirkin gören çirkin düşünür, çirkin düşünen de hayattan elem ve azap duyar."

Öyle ise hayata ve olaylara iman ve ibadet gözlüğü ile bakarsak, her şeyin sırrı ve hakikati çözülür. O olaylar arkasındaki güzellikler tezahür eder ve insan o güzellikler ile mutlu ve bahtiyar olur.

Bu bakış açısını elde edebilmek için, insanın hem kalbini hem nazarını hem de bilinç altını, iman ve hidayet ile doldurması gerekir. İnsanın kalbinde ve nazarında ne varsa hayatı ve olayları ona göre yorumlar. Öyle ise en mühim iş kalp ve nazarın nasıl ve neyle terbiye edildiğidir. Zaten insanın diğer cihazları kalp ve nazara bakar, kalp ve nazarda ne varsa, hükmü de ona göre olur.

Nazarımız imanla orantılı ve imanla çalışan bir mekanizmadır. Kuvvetli bir iman kuvvetli bir nazarı netice verir. Kuvvetli ve tahkiki imanı bu zamanda Risale-i Nurlar veriyor. Risale-i Nurlar ile meşgul olup onu çok okursak, inşallah nazarımız letafet ve keskinlik kazanır ve böylece hem bu dünyada hem de öbür dünyada mutlu ve bahtiyar oluruz.

"Güzel rüya görür" ifadesi, mevcudatın hayali bir şey olduğunu değil, güzel bakışın insana nasıl saadet ve mutluluk getirdiğini ifade ediyor, karıştırmamak lazımdır.

Dipnotlar:

(1) bk. Münazarat, Sualler ve Cevaplar.
(2) bk. Mektubat, Hakikat Çekirdekleri.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 20.575
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

karolin

Münazaratta haşiye olarak "Mevt bir nevmdir."

Konu ile bağlantısı nedir? 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Sorularla Risale
İman nazarı ile bakıldığında ölüm uyku gibidir insanı yokluğa ve hiçliğe atmıyor. Yani güzel nazar ile bakıldğında ölüm uyku güzel ve tatlı bir dinlenme gibidir. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...