Nefs-i emmareden kurtulup nefs-i mutmainneye nasıl yükselebiliriz? Risaleler ışığında cevaplar mısınız?

Nefs-i emmareden kurtulup nefs-i mutmainneye nasıl yükselebiliriz? Risaleler ışığında cevaplar mısınız?
Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Nefis, insan mahiyetinde maddi, cismani ve hayvani yönü temsil eden; insanın manen terakki etmesine vesilen olan bir cihazdır.

İnsan nefsi tezkiye ve terbiye ile nurani ve latif bir surete çevrilebilir. İşte nefsin mertebeleri bu ıslah ve terbiye sürecinin safhalarından ibarettir.

Nefsin yedi mertebesi vardır:

1. Nefs-i emmâre: Şiddetle ve daima kötülüğü emreden ve şehvanî arzulara severek giren nefis.

Nefs-i emmare hep kötülükleri ve bayağı şeyleri ister. İnsanın en büyük düşmanı nefsidir.

Nefs-i emmare, ulvi şeylerden gafil, süfli şeylere ise müştak olur.

"Doğrusu, ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü Rabbimin merhamet edip korudukları hariç, nefis daima fenalığı ister, kötülüğe sevk eder. Doğrusu Rabbim gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).” (Yusuf Suresi, 12/53)

Her meslek ve meşrebin, nefsi ıslah tarzı başkadır. Kimisi uzun ve meşakkatli, kimisi kısa ve suhuletli olabilir. Tasavvuf mesleğindeki seyrü süluk ve riyazet uzun ve meşakkatli iken, Risale-i Nur mesleğinin tahkiki iman dersi ile nefsi dizginleyip itaat altına alması kısa ve kolay bir yoldur.

2. Nefs-i levvame: Kendini kınayan, kötülükten vicdanen rahatsız olan nefis. Bu makama yükselen bir âbid, günahlardan tövbe eder, kendi kusurlarını görür. Yaptığı hata ve günahlardan dolayı kendisini çok levm ettiğinden (ayıpladığından) dolayı ismine levvame (çok ayıplayan, kınayan) denilmiştir.

“Kusurlarından dolayı kendini kınayan nefse de yemin ederim.” (Kıyame, 75/2)

Bu makamda bulunan bir insan, kötülükleri ayıplar, ibadetten zevk alır. Böylece kendini ucub, gösteriş, fahir ve riyadan kurtarır. Bu tehlikelerden dolayı nefis, daha âli makamlara çıkmayı ister. Bu makamda bulunan kişi, nefsine muhabbet edebilir.

3. Nefs-i Mülhime: İlhama mazhar olmuş nefis. Nefsin bu makamı, kâmil imana kavuşmanın ilk adımıdır.

4. Nefs-i Mutmainne: Kötülüğe meyli kalmamış, iyilikleri yapan nefis: Bu mertebeye ulaşan nefis, emir ve yasaklarından zerre kadar ayrılmaz. Her bir sözü ve her fiili Kur’ân’a ve sünnete göredir. Cenab-ı Hak bu mertebeye ulaşan kuluna şöyle hitap etmektedir:

“Ey Mutmainne olan nefis! Sen ondan, o da senden razı olarak Rabbine dön.” (Fecr, 89/27, 28)

5. Nefs-i râdiye: Rabbinden razı olmuş nefis. Kahır olsun lütuf olsun, her şeyi rıza ile karşılayan nefis. Her hâlinde rıza-yı ilâhiyi gözetir; teslimiyet ve rıza üzeredir. Allah’tan başka hiçbir şeye meyletmez. Nefsi bu makama eren kimse, Hakk’ın huzuru ile edeb deryasına dalar ve duası reddolunmaz. Fakat edeb ve hayâsından dolayı bir şey istemez.

6. Nefs-i mardiye: Kendisinden razı olunan, Rabbi katında makbul nefis. Hataları affetmek, ayıpları örtmek, kimse hakkında suizan etmemek, herkese lütuf ve şefkat göstermek gibi sıfatlarla muttasıftır. Nefs-i mardiyye makamına gelen kâmil bir insan, seçilmişlerin seçilmişi, nur menbaı ve sırların hazinesidir.

7. Nefs-i Kâmile (Safiye): Kâmil, süzülmüş, katışıksız, temiz nefis. Evliyalık makamının en büyük derecesidir. Nefs-i kâmile makamına gelen kişinin her hareketi taat ve ibadet üzeredir. Onun yüzünü gören kişi, huzura kavuşur. Onu görenin kalbine Allah’ın zikri ve fikri gelir.

Tarikat erbabı olanlar velayet makamına çıkmak için nefsi öldürüyorlar. Sahabeler ise nefsi öldürmek yerine, manevi terakkilerinde ve velayetin üst perdelerine çıkmada bir vasıta olarak kullanmışlardır.

Allah’ı bütün esma ve sıfatlarıyla tanımak ancak nefisle mümkündür. Zira nefis, birçok isme ulaşmada bir anahtardır. Bu zamanda nefsi terbiye etmenin en kati ve keskin yolu; tahkiki imanı elde ederek, farzların ifa edilmesi ve günahlardan kaçınılmasıdır. Risale-i Nurlar bu zamanda tahkiki iman dersleriyle tarikattan matlub olan neticeyi ilim içinde vermektedir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

İsmenHafz
tarikatların nefsi öldürdüğünü de nerden çıkarıyorsunuz? hiç bir tarikat nefsi öldürmez, öldüremez, terbiye edilir, eğitilir ancak. çünkü nefis ölmez, nefsin ölmesi diye bir şey yoktur.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Nefis terbiyesini "nefsi öldürmek" şeklinde uygulayanlar nefsin hoşuna giden her şeyden uzak kalırlar. Bunun neticesinde; dünyayı sevmez, hırs göstermez, inat etmez, hiç öfkelenmez bir hale gelebilirler. Bunun da bir nefis terbiyesi olduğunu kabulle beraber, nefsi öldürmek yerine, onu hayra yönlendirmenin daha iyi olacağı kanaatindeyiz. Birincisi, huysuz atın yemini kısıp, onu zayıflatarak ona hakim olmaya; ikincisi ise, yemini normal verip, ama onu iyi bir terbiyeden geçirerek güçlü bir atla hedefe daha kısa zamanda varmaya benzer.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...