On Altıncı Söz'ün sonuna ilave edilen âyetlerin, Arabî ibarelerin ve duaların meallerini öğrenebilir miyiz?
Değerli Kardeşimiz;
سُبْحَانَ مَنْ جَعَلَ خَزَاۤئِنُهُ بَيْنَ الْكاَفِ وَالنُّونِ
"Hazînelerini kâf ve nun'un arasına koyan (her şeyi "kün" emri ile yaratan) Allah, her türlü kusurdan münezzehtir."
فَسُبْحَانَ الَّذِى بِيَدِهِ مَلَكوُتُ كُلِّ شَىْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
"Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz yalnız ona döndürüleceksiniz." (Yâsin, 36/83)
سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَاۤ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ
"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen her şeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın." (Bakara, 2/32)
رَبَّناَ لاَ تُؤٰاخِذْنَاۤ اِنْ نَسِينَآ اَوْ اَخْطَاْناَ
"Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesâba çekme." (Bakara, 2/ 286)
رَبَّناَ لاَ تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ اِذْ هَدَيْتَناَ وَهَبْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً اِنَّكَ اَنْتَ الْوَهَّابُ
"Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi sapıklığa meylettirme. Bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki sen bol ihsan sahibisin." (Âl-i İmrân, 3/8)
وَصَلِّ وَسَلِّمْ عَلٰى رَسُولِكَ اْلاَ كْرَمِ مَظْهَرِ اِسْمِكَ اْلاَعْظَمِ وَعَلٰۤى اٰلِهِ وَاَصْحَابِهِ وَاِخْواَنِهِ وَاَتْباَعِهِ اٰمِينَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ
"İsm-i Azamın mazharı olan Resûl-i Ekremine, onun âl ve ashâbına, kardeşleri olan diğer peygamberlere ve kendisine tâbî olanlara salât ve selâm eyle. Duamızı kabul buyur, ey merhametlilerin en merhametlisi!"
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü