“On Birinci Meselenin Haşiyesinin Bir Lahikasıdır” bölümündeki tarihlerde neler olduğunu izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Âyetü’l-Kürsînin tetimmesi olan (...)"
"Risaletü’n-Nur’un hem iki kere ismine, hem suret-i mücahedesine, hem tahakkukuna ve telif ve tekemmül zamanına tam tamına tevafukuyla beraber, ehl-i küfrün bin iki yüz doksan üç (1293) harbiyle âlem-i İslâmın nurunu söndürmeye çalışması tarihine ve Birinci Harb-i Umumîden istifade ile bin üç yüz otuz sekizde (1338) bilfiil nurdan zulümata atmak için yapılan dehşetli muahedeler tarihine tam tamına tevafuku ve içinde mükerreren nur ve zulümat karşılaştırılması ve bu mücahede-i mâneviyede Kur’ân’ın nurundan gelen bir Nur, ehl-i imana bir nokta-i istinat olacağını mânâ-yı işârî ile haber veriyor diye kalbime ihtar edildi. Ben de mecbur oldum, yazdım. Sonra baktım ki, mânâsının münasebeti bu asrımıza o kadar kuvvetlidir ki, hiç tevafuk emaresi olmasa da, yine bu âyetler her asra baktığı gibi mânâ-yı işârî ile bizimle de konuşuyor kanaatim geldi."(1)
1293 (1876): Osmanlı Rus harbine işaret ediyor. "93 Harbi" olarak da ifade edilir ki, Osmanlı bu harpte çok büyük bir tehlike ile karşı karşıya idi. Üstad Hazretleri bu mânayı şu ifadeleri ile özetliyor:
“Ehl-i küfrün bin iki yüz doksan üç (1293) harbiyle âlem-i İslâmın nurunu söndürmeye çalışması tarihine...”
1338 (1920): Üstad Hazretleri bu tarihi şu şekilde izah ediyor:
“Bilfiil nurdan zulümata atmak için yapılan dehşetli muahedeler tarihine...”
Bu tarihte "Sevr Antlaşması" ile Osmanlı tamamen kıskaç altına alınmış ve Anadolu’nun işgalinin zemini hazırlanmıştır. Lakin milli mücadele ile bu anlaşma hükümsüz kalmış ama onun yerine Lozan Antlaşması yapılmıştır.
1350 (1932): Bu yıllar bid’aların tatbike konulduğu yıllardır. Mesela, ilk Türkçe Kur’an hafızı bu zamanda yetişmiş, daha sonraları ezan ve kamet gibi şeair değiştirilmeye kalkışılmıştır...
(1) bk. Şualar, On Birinci Şua, On Birinci Meselenin Haşiyesinin Bir Lahikasıdır
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü