"On Dördüncü Mektup noksan kaldığını unutmuştum. Hazret-i İmam-ı Ali (r.a.) aynı sûreyi iki defa tekrar etmesiyle tahattur ettim ve işârâtındaki dikkatine hayran oldum." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Ben itiraf ediyorum ki, On Dördüncü Mektup noksan kaldığını unutmuştum. Hazret-i İmam-ı Ali (r.a.) aynı sûreyi iki defa tekrar etmesiyle tahattur ettim ve işârâtındaki dikkatine hayran oldum. Fakat o tekrar, yalnız On Dokuzuncu Söz ve Mektup için sayılır; ondan sonrakilere nisbeten sayılmaz."(1)
İmam-ı Ali (ra)’ın özel bir münacatı olan otuz üç sureden Nur suresinin on dokuzuncu sırada olması ve On Dokuzuncu Mektup ve söze işaret etmesi, gerçekten kuvvetli bir remiz oluyor.
"Hem Hazret-i İmam-ı Ali (r.a.) on dokuzuncu sûre olarak Sûretü’n-Nur’u بِسِرِّ حَوَامِيمِ الْكِتَابِ جَمِيعِهَا - عَلَيْكَ بِفَضْلِ النُّورِ يَانُورُ اُقْسِمَتْ (“Kur’ân’da geçen bütün 'Hâ, Mîm'lerde bulunan sırların hakkı için ve Ey Nur, risalelere bölünmüş Nur’un hakkı için beni koru!..”) fıkrasıyla zikrederek, pek muhtasar olan On Dokuzuncu Söze ve pek mükemmel bulunan On Dokuzuncu Mektuba işaret için nur lâfzını tekrar etmekle mektupların mertebesi, yani On Dördüncü Mektup noksan kalmasına îmaen, Sûre-i Nur'u on beşincide yine zikretmesiyle gayet lâtif ve müdakkikane haber veriyor. Ve o iki risaleleri, Risale-i Nur'un büyük nurları olduklarını bildiriyor."(2)
Hazreti Ali (ra) Risale-i Nur'a o kadar hakim ve vakıf ki, ta dönemden Mektubat içinde On Dördüncü Mektub'un noksan kalmasını, yani telif edilmediğini bildirip gösteriyor.
Yani on beşinci sureye geldiğinde, Nur suresini tekrar etmesi, Mektubat'ın sıralamasında bir eksikliğin olduğu anlamına geliyor ve Hazreti Ali (ra) buna dikkat çekiyor. Çünkü Nur suresi On Dokuzuncu Mektup kadar Mektubat eseri ile de ilgilidir.
Üstadımızın konuyla ilegili bu ifadeleri de bu inceliğe işaret ediyor.
Dipnotlar:
(1) bk. Şualar, Sekizinci Şua.
(2) bk. age.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü