Onuncu Lem'a'daki Hafız Halid Ağabey'in şefkat tokadını tam anlamadım; biraz açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"ON ÜÇÜNCÜSÜ
"Hafız Hâlid'dir (r.h.). Kendisi der:
"Evet, itiraf ediyorum, Üstad'ımın hizmet-i Kur'âniyede neşrettiği asarın tesvidinde hararetli bir surette bulunduğum zaman, mahallemizde bir cami imamlığı vardı. Eski kisve-i ilmiyemi, sarığı bağlamak niyetiyle muvakkaten o hizmete fütur verip, bilmeyerek çekildim. Maksadımın aksiyle şefkatli bir tokat yedim. Sekiz dokuz ay imamlık ettiğim hâlde, müftünün çok vaadlerine rağmen, fevkalade bir surette, sarığı saramadım."
"Şüphemiz kalmadı ki, o kusurdan bu şefkatli tokat geldi. Ben Üstad'ımın hem bir muhatabı, hem bir müsevvidi idim. Benim çekilmemle tesvid hususunda sıkıntı çekmişti. Her ne ise, yine şükür ki, kusurumuzu anladık ve bu hizmetin de ne kadar kudsî olduğunu bildik. Ve Şah-ı Geylânî gibi, arkamızda melek-i sıyânet gibi bir üstad bulunduğuna itimad ettik." (Lem'alar, Onuncu Lem'a.)
Hafız Halid Ağabey, mahalledeki bir camiye imam olup, sarık sarmak sevdası ve şevki ile Risale-i Nurları yazmayı bırakıyor. Halbuki o dönemde ve o şartlar içinde, Risale-i Nurları yazmak, çok mühim bir vazife ve büyük bir manevi cihad idi. Zira matbaa ve teksir makineleri olmadığı için, Risale-i Nurlar elle yazılmak suretiyle çoğaltılıyordu. Yazanlar çoğaldıkça iman ve Kur’an hizmeti de daha ziyade oluyordu.
Halid Ağabey'in sarık sarma şevki ile böyle büyük ve mühim vazifeyi terk etmesi, tokada müstehak olduğunu gösteriyor. Nitekim müftü efendi, Halid Ağabey'e imamlığı esnasında sarık sardırmıyor. Zira o dönemlerde dini kisve ve semboller yasaktır.
İşte Halid Ağabey'in Risale-i Nurları yazmak vazifesini bırakmasına karşılık, ceza olarak sarık saramamasıdır. Buradaki tokat imam olmasına rağmen sarık saramamasıdır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Buradaki 'sarık sarmak' tabiri bir deyim olsa gerek. Yani resmi imamlık vazifesine atanmak, kast ediliyor. Yoksa başa sarık dolamak manasında değil. Fahri imamlık yaptığı yerde, resmi olarak (maaşlı) atanmayı beklerken bir türlü gerçekleşmiyor, demek istenmiş.