"Otuz sene evvel olan kanun-u esasiyi ve Hürriyetin ilanını tekfire delil gösterdi..." Bunun sebebi nedir, bilgi verir misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Maatteessüf, su-i tesadüfle hükûmete itiraz edenlerden ehl-i ifrat ve ehl-i tefrite rast geldim. Ehl-i ifratın bir kısmı, Araptan sonra İslamiyetin kıvâmı olan Etrâki tadlil ediyorlardı. Hatta bir kısmı o derece tecavüz etti ki, ehl-i kanunu tekfir ederdi. Otuz sene evvel olan kanun-u esâsîyi ve Hürriyetin ilânını tekfire delil gösterdi, وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا اَنْزَلَ اللّٰهُ ["Her kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse..." (Mâide, 5/44)] ila ahir hüccet ederdi." (Münazarat.)

Bu gibi haktan sapmış ifrat ve tefrit gurupları, cumhuriyeti İslam dışı kabul ediyorlar. Bunu kabul edenleri ve devlet idaresi için kanun yapanları da tekfir ediyorlar.

Meşrutiyeti ilan edenlerin ve Türkiye Cumhuriyetini kuranların bazılarının niyet ve tarzları dinden uzak olduğu için, bundan da cesaret alarak bir kısım ise, bunları tekfir ettiler. Hatta kuranlarla da kalmadılar, o kanuna tabi olmak zorunda olan ve İslam sancağını Araplardan alıp dünyanın her tarafında dalgalandıran masum Türk milletini de tadlil ve tekfir ettiler.

Kanun-u esasi ve hürriyet beşeri olduğu ve Avrupa taklit edilerek hazırlandığı için İlahi şeriata aykırı addedilip,

"... Her kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse kafirlerin ta kendileridir." (Mâide, 5/44)

ayetine tatbik ederek, bu kanunu getirenleri ve uyanları kafir saydılar.

Halbuki Ehl-i sünnet alimleri ayette ki indirdiğiyle hükmetmezse” ibaresini "Her kim tasdik etmezse." şeklinde yorumlamışlardır. Evet, Üstad işte böyle istikamet ve denge problemi yaşayan insanlara karşı durmuş, hakikatleri haykırmıştır. Bir misal;

"... Hem de çok adamlar görmüşüm, Sultan Abdülhamid'e ahrardan ziyade hücum ederdi ve derdi: 'Hürriyeti ve Kanun-u Esasîyi otuz sene evvel kabul ettiği için fenadır.' İşte, yahu, Sultan Abdülhamid'in mecbur olduğu istibdadını hürriyet zanneden ve Kanun-u Esasînin müsemmâsız isminden ürken adamın sözünde ne kıymet olur?" (bk. age.)

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.607
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Nurun fedaisi
yaşadığı ülke de küfür ve harb ülkesi değildir.BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ NE DİYOR?Aynı konu yıllar önce Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin de gündemine gelmişti. Bediüzzaman, "hükmetmeyenler" ifadesinin bilmana "kim tasdik etmzse" olduğunu belirmişti.Bediüzzaman Hazretleri, Münazarat adlı eserinde, bazı kimselerin Kanun-u Esasiyi ve hürriyetin ilanından dolayı idarecileri tekfir ettiklerini belirtmekte ve onların "Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenler" ifadesinin "Allah'ın hükmünü tasdik etmeyenler" manasında olduğunu bilmediklerini şeklinde izah getirmişti:“Maatteessüf sû-i tesadüf ile hükümete itiraz edenlerden ehl-i ifratın bir kısmı, Arapdan sonra İslâmiyetin kıvamı olan Etrak’i (Türkleri) tadlil ediyorlardı. Hattâ bir kısmı o denli tecavüz etti ki ehl-i kanunu tekfir ederdi. Otuz sene evvel olan kanun-u esasiyeyi ve hürriyetin ilânını tekfire delil gösterdi." وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا اَنْزَلَ اللهُ (“Her kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse (yani tasdik etmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendisidir.)” Mâide Sûresi, 5:44.) ilâ âhir hüccet ederdi. Biçare bilmezdi ki وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ (Her kim hükmetmezse) bilmânâ مَنْ لَمْ يُصَدِّقْ dır. (Her kim tasdik etmezse.)” İstifade etmemiz dileğiyle..
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...