Peygamber Efendimiz hilale göre oruç tutmamızı söylerken, Üstadımız neden takvime göre oruç tutmamızı söylüyor?
Değerli Kardeşimiz;
"İçtima: Ay, Dünya etrafında belirli bir yörünge üzerinde dolanmakta ve her dolanımında bir kez güneş ile aynı doğrultuya gelmektedir. Sırasıyla Dünya, Ay ve Güneş üçlüsünün aynı doğrultuya geldiği bu ana “İçtima” veya “Kavuşma” denir ki, bu astronomik aybaşının başlangıcıdır. İçtima anında Ay’ın karanlık yüzü dünyaya dönük olduğundan, Hilâl’in dünyanın hiç bir yerinden görülmesi ilmen mümkün değildir."
"Ru’yet: Hilalin içtima durumundan çıkıp, görülebilir bir parlaklığa ulaşabilmesi için, Ay’ın içtima doğrultusundan en az 8 derece ayrılması (bu süre 12 ile 16 saat arasında değişmektedir) ve güneş battığı anda hilalin ufuk yüksekliğinin en az 5 derece olması gerekmektedir ki bu, Hilal’in görülebilme olayı Kameri Aybaşı’nın başlangıcıdır."
"Buna göre Ramazan Ayı’nın başlangıcı, İçtima anı değil, Rüyet halidir. Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı takvimler de Hilal’in Rüyet’ine göredir. Doğrusu da budur." (1)
Üstad Hazretleri ikilik çıkmaması ve halkın kafasının karışmaması için, hak ve doğru olan Diyanet İşleri Başkanlığının belirlediği takvime uymuştur. Amaç müspet hareket etmektir. Şayet Üstad Hazretleri Diyanete uymayıp ayrı hareket etse idi, hem Diyanet ile çelişmiş olacak, hem de milletin ikiliğine ve kafa karışıklığına sebep olacaktı ki; bu da Risale-i Nur mesleğinin "müspet hareket" çizgisine uygun bir tarz olmazdı. Zaten şu sıralarda Arap âlemi de ortak hareket etme temayülündedir.
(1) bk. www.sorularlaislamiyet.com
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Hatırlarda yer almaktadır. "Oruçta ve bayramda takvime göre amel ederdi"
"Üstadımız Türkiye takvimine göre amel ederdi. Yeni yazı takvimden hatt-ı Kur'âniyeye çevirttirir, onu başucuna astırırdı. Şimdi olduğu gibi o zaman da Ramazan'da bazen bir gün evvel oruç tutanlar, bayram edenler olurdu. Üstadımıza söylerdik. O hiç ehemmiyet vermezdi. Hattâ bir gün Tahirî Ağabey, 'Bugün Arabistan'da bayram' dediğinde Üstad, takvimi göstererek; 'Kardeşim ben Türkiye'ye göre amel ediyorum' diye cevap verdi. Bilâhare bir dersinde, 'Ben de öyle yaparsam, fitneye vesile olur' demişti."
(Bayram Yüksel, Son şahitler)