''Ramazan-ı Şerifte beş gün savm-ı visâl içinde gıda olarak,.." Efendimiz visal orucunu yasaklamasına rağmen Üstad ve ağabeyler niçin tutmuşlar?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

''Ramazan-ı Şerifte beş gün savm-ı visâl içinde gıda olarak, ekmeksiz muhallebi üç kaşık ve beş altı kaşık da soğuk yoğurttan. Üçüncü gece, yarım kaşık muhallebi ve dördüncü gecesinde iftarda sulu şehriyeden beş kaşık ve beş kaşık sahurda, yine o şehriyeden ve yoğurttan üç dört kaşık su sayılmamak şartıyla şehriyeden beş dirhem, yoğurt süzülse on dirhem, muhallebi susuz altı yedi dirhem, beşinci gecede, tanesiz gibi gayet hafif şehriye beş altı kaşık, sahurda altı yedi kaşık pirinç çorbası, mecmuu otuz dirhem (96 gr.) gıdayla beş gün savm-ı visâli, teravih noksan olarak sair vazifelerin yapılması, Risale-i Nur şakirtlerini ihata eden inâyetin harikalarından bir kerametini gördük.''(1)

Visal orucunun tutulup tutulmayacağı hususu, âlimler arasında ihtilaflıdır. Ulemanın ihtilafına sebep olan noktalardan birisi, sahabîlerden ve tabiîndan bazılarının visal orucu tutmalarıdır.

Meselâ, Abdullah b. Zübeyr’in (ö. 73/692)'in on beş gün visal orucu tuttuğu nakledilmektedir. Âmir b. Abdillah b. Zübeyr'in Ramazanın on altı ve on yedinci günlerinde visal yaptığı, hiçbir şey yememek ve içmemek suretiyle orucuna devam ettiği, sonra yağ ile iftar ettiği nakledilmiştir. Kendisine niçin böyle yaptığı sorulduğunda; "Yağ bağırsaklarımı ıslatıyor ve su cesedimden çıkıyor" cevabını vermiştir. (2)

Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) bazı Mâlikî fukahası, İbn Huzeyme (ö. 311/924), İbnü'l-Münzir (ö. 309/911) de visal orucunu caiz görmüşlerdir.

Visal orucuna devam edenler Hz. Peygamber (asm)'in nehyettikten sonra ashabıyla visal orucu tuttuğunu, dolayısıyla bu nehyin haram kılma manasına gelmediğini ve onlara rahmet olması kendilerinden bazı şeylerin hafifletilmesini ifade ettiğinden hareket etmek suretiyle, kendisine güç gelmeyen ve Ehl-i kitaba benzemeyi kastetmeksizin visal orucu tutulabileceğini kabul etmektedirler.(3).

Bu durumda iki ihtimal olabilir:

Birincisi, Üstadımızın savm-ı visal tutması ve talebelerine tutturması, caiz diyen âlimlerin görüşüne göre olabilir.

İkincisi, Üstadımız tam bir visal orucu değil, çok az bir gıda ile oruç tuttuğundan bahsediyor ve bu durumu savm-ı visale benzetiyor. Savm-ı visalde hiçbir gıda almadan oruçların arası bağlanır. Halbuki Üstad ve talebeleri çok az da olsa gıda almışlar.

Dipnotlar:

(1) bk. Kastamonu Lahikası, (67. Mektup)

(2) bk. İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, Beyrut, t.y, (Dârü'l-Fikr), IV, 204; Ahmed Davudoğlu, Sahih-i Müslim Tercemesi ve Şerhi, İstanbul 1977, VI, 74.

(3) bk. İbni Hacer, a.g.e., IV, 204.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.315
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...