"Ramazan-ı Şerifteki savm, İslamiyetin erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeair-i İslamiyenin azamlarındandır." İzah eder misiniz?

"Ramazan-ı Şerifteki savm, İslamiyetin erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeair-i İslamiyenin azamlarındandır." İzah eder misiniz?
Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Erkân-ı hamse" Arapça olarak şöyle ifade ediliyor: "Savm, salat, hac, zekât, kelime-i şehadet." Eski kaynaklarda hep bu şekilde nazara verilmiştir.

Ramazan ayında tutulan oruç, İslam’ın beş esasından en mühimlerindendir ve aynı zamanda “şeair” de denilen İslam’ın alametleri içinde en büyüklerindendir.

Orucun İslami şeairin en büyükleri arasına girmesinin cihetlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

- Ramazan ayı geldiğinde bütün dünyada duyuluyor. Öyle ki Amerika Birleşik Devletleri başkanı Ramazan münasebeti ile Beyaz Sarayda Müslümanlara resmî bir iftar merasimi tanzim ediyor.

- Müslüman beldelerinde mukabeleler, teravih namazları gibi aşikâr ibadetler farklı bir manevi atmosfer teşkil ediyor. Çevrede gayri müslimler varsa onların da dikkatini çekiyor.

Nur ve feyiz neşreden Ramazan ayı gelince, envar-ı ilahiyenin nuru ve feyzi her haneye tecelli eder. Müminlerin kalbinde lahuti bir cezbe hali uyanır. İslam âlemi feyiz ve berekete gark olur.

Mağfiret ayı olan Ramazanın feyzi Müslümanların maneviyatına büyük bir tesir yapar. Bu nihayetsiz feyiz ve nurlardan hakkıyla hissedar olan mü’minlerin gündüzleri adeta birer bayram sabahı, geceleri ise leyle-i sürur olur. Allah’ın rızasına mazhar olmak için gayret eden mü’minler hayır ve hasenatta birbiriyle yarışırlar ve her tarafta adeta bir bayram havası meydana gelir.

- Hatta Osmanlı mahallelerinde gayri müslimler, kokular etrafa yayılmasın diye yemek pişirmezler ve Müslümanlara saygı gösterirlerdi.

- Diğer yandan beş vakit namazını kılmayanlar bu ayda teravih namazına giderek Ramazan'ın heyecanına katılıyorlar.

- Ezcümle oruç, her tarafa bir ilanattır. Şeairin asıl gayesi de ilanat demektir. Hele Ramazan Bayramı tam bir ilanat oluyor.

Asr-ı hazırın insanı, şahsiyet buhranı yaşıyor. Muhabere ve nakil vasıtalarının inkişafı ile dünya âdeta küçük bir köy şeklini alıyor. Bugünün ifadesi ile insanlık küreselleşme sürecini yaşıyor. Küreselleşme sayesinde medeniyetler kendi kimliği ile beraber diğer medeniyetler ile iç içe girift bir hayat tarzına girmiştir. Bu da ister istemez medeniyetler arasında bir irtibat ve muvasalayı, karşılıklı kültür becayişini netice vermektedir.

Şayet medeniyetlerin güçlü ve cazip bir kimlik ve alameti olmaz ise, diğer medeniyetler içinde eriyerek yok olup giderler. Bu sebeple İslam dini ve medeniyeti şeairine çok ehemmiyet vermiş ve bu noktada çok kuvvetli şeair ve alametler teşkil etmiştir. Ezan, selam vermek, hilal, tesettür, oruç, namaz gibi hem ibadet yönü hem de şeair yönü kuvvetli olan temsiller, bu küreselleşme vasatında hem İslami şahsiyetini muhafaza ediyor, hem de başka medeniyetleri etkileyerek kendi içinde dönüştürüyor. İslam dininde şeair ve alametlerin şahsi farzlardan daha ehemmiyetli olması bu sırdandır. Ramazan orucu da bu noktada çok kuvvetli ve çok tesirli bir şeair ve nişanedir.

İlave bilgi için tıklayınız:

- RAMAZAN AYININ MANA VE ÖNEMİ.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

muhammed-said-akdağ

Savm, sıyam, oruç kelimeleri birbirlerinin yerine kullanılabilir mi, yoksa bulundukları yere göre farklı bir anlam katılmış olur mu, bu kullanımların hikmeti ne olabilir?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)

Oruç, savm, siyam, sıyam hep aynı manadadır, müteradif yani eş anlamlıdır. Aynı metinde farklı kelimeler olarak geçmesi bir zenginliktir. Kelime dağarcığının geniş olduğuna işaret eder.

Birbirlerinin yerine kullanılmasıyla mana değişmemektedir. Farklı kullanımlar lügat zenginliğidir. Metin içerisinde özellikle seçilmesi konusunda bir hikmeti biz bilemiyoruz.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...