"Sabıkan beyan ettiğimiz gibi, hayat, kesrette bir tarz-ı vahdeti temin eder, bir nevi bekaya sebebiyet verir. Demek vahdet ve beka, ruhta esastır ki, ondan kesrete sirayet eder." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Mesela; insan bedeni üzerinde duralım. Bedenin yüz trilyon hücreden meydana geldiği söyleniyor. Bütün hücrelerin hayat sahibi olmaları ve bir ruhun emrinde birlikte vazife yapmalarıyla o hücrelerin tamamı bir tek şey gibi oluyor ve bir isimle yâd ediliyorlar: Beden!
Böylece o kesrette, yani yüz trilyonluk bir çoklukta bir vahdet ortaya çıkmış olur. Bu hayat sayesinde o hücrelerin tamamı ve onlardan meydana gelen bütün organlar hayatlarını sürdürürler; bir nevi bekaya mazhar olurlar. Bu cümledeki beka kelimesi, devam manasınadır. Ruh bedenden çekildiği ve hayata son verildiğinde, o beden belli bir zaman sonra yine yolculuğunun ilk noktasına döner, yani elementlere dönüşür.
Vahdet ve bekanın ruhta esas olması, ruhun basit olması (terkib olmaması) yani akıldan, hafızadan, hayale ve hissiyata kadar her şeyin onda bir tek şey olarak kendini göstermeleri demektir. Bu ruhun hayatı devamlıdır, hücrelerin değişmesiyle değişmez.
Bu “vahdet ve bekanın kesrete sirayet etmesi” ise, ifade ettiğimiz gibi, yüz trilyon hücrenin bir tek beden olarak kendini göstermesi (vahdet) ve bedenin hayatının da bu birlik ve beraberlikle devam etmesi (beka) manasınadır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü