"Şiddet-i Zuhur" ne demektir?
Değerli Kardeşimiz;
“Ey şiddet-i zuhurundan gizlenmiş ve ey azamet-i kibriyasından ihtifa etmiş olan Kadir-i Zülcelâl” (Şualar, 3. Şua, Münacat Risalesi)
Süleymaniye Camii’ni hayretle seyreden bir insan hep Sinan’ı hatırlar. Şehzadebaşı Camiinde de, Mimar Sinan köprüsünde de yine Sinan’ı hatırlar. Başka yapıları ve eserleri seyrettiğinde o büyük mimar aklına gelmez.
Bir an için İstanbul’un bütün binalarını, yollarını, evlerini, camilerini, köprülerini Sinan’ın yaptığını hayal edelim. Bu şehirde doğup büyüyen bir insan her şeyin ve her eserin Sinan’dan haber vermesine rağmen onu hiç düşünmeden yaşayabiliyorsa, burada Sinan’ın şiddet-i zuhurdan gizlenmesi söz konusu demektir.
Bu konuda çokça verilen çok güzel bir misal: Güneşi hayalen büyütelim ve bütün semayı kapladığını farzedelim. Artık güneş şiddet-i zuhurundan gizlenir, görünmez ve bilinmez olur; varlığı unutulur.
Şiddet-i zuhurdan gizlenmenin bazı misallerine günlük hayatımızda da şahit oluruz. Bazı şeyler o derece açık ve göz önündedir ki, bu açıklık onların görülmemesine, fark edilmemesine sebep olur. Meselâ, her yemekten sonra yemek duası yapar ve Allah’a hamd ederiz. Ama her an aldığımız hava nimeti için hamd ve şükretmek hiç aklımıza gelmez. Yemek nimetine günde bir-iki defa muhatap olduğumuzdan şükretmeyi hatırlarız, ancak bir an bile havasız kalmadığımız için bu büyük nimet nazarımızdan saklanabilir. Çünkü bu nimet devamlıdır ve bu devamlılık onun saklanmasına, unutulmasına sebep olmuştur.
Keza, uçaktan yahut otobüsten indiğimizde yolculuğumuzun salimen geçtiğine şükrederiz. Ancak, dünya üzerinde devamlı seyahat ettiğimiz için bu çok büyük ve tehlikeli yolculuk için şükür aklımıza gelmeyebilir. Yüksek frekanslı seslerin işitilmemesi de şiddet-i zuhurdandır.
Allah’ın varlığı her şeyde görülür, çünkü her şeyi O yaratmıştır. Ne sema âleminde, ne yeryüzünde O’ndan başkasının yarattığı bir varlık yoktur. Buna göre Allah’ın varlığı her şeyden daha açık olmasına rağmen, bu şiddet-i zuhur O’nun gizlenmesine, görülmemesine sebep olmuştur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü